Baro İnsan Hakları Merkezi’nden Öğrencilerin Barınma Hakkıyla İlgili Açıklama

Açıklama şu şekilde:

“Üniversitelerin açılması ve örgün öğretime geçilmesi, üniversite öğrencilerinin barınma sorununu gündeme getirmiş olup, hali hazırda şehrimizde onlarca genç kalacak bir yer bulamaması nedeniyle, üniversiteyi bırakıp şehirlerine dönmek durumuyla karşı karşıya kalmıştır. Sakarya Valiliği tarafından alınan geçici barınma imkanına yönelik tedbirler bir süreliğine öğrencilerimizin sorununu çözecek olsa da eğitim ve öğretim hayatının devamlılığı için yeterli değildir. Bu konuda tüm il, ilçe yönetimleri tarafından acil bir kesin çözüm planı yapması gerekliliği elzemdir.

Son bir yılda özellikle büyükşehirlerdeki konut kiralarının neredeyse %50 civarında yükseldiğine ilişkin birçok haber ve araştırma yayınlandı. Bu husus öğrencilerin yaşadığı barınma sorunun temelinde yer almakta olup, kamu eliyle bu durumun kontrol edilmesi gerektiği düşüncesindeyiz.

Barınma hakkı, konut hakkını da içeren ama onu da kapsayarak aşan temel bir insan hakkıdır. Konut, sadece dört duvar ve çatıdan oluşan bir sığınak olmadığı gibi barınma da sığınakta geçirilen kısa süreli ikamet durumu değildir. Barınma hakkı; güvenli, ödenebilir, ulaşılabilir, insani yaşam standartlarına uygun, deprem ve benzeri afetlere karşı dayanıklı ve aynı zamanda asgari yaşamsal (elektrik, su, doğalgaz, internet) hizmetleri de içeren temel bir insan hakkı olarak tanımlanabilir. Söz konusu barınma hakkı, vatandaşlar açısından Anayasal güvence kapsamında bir hak olup, Anayasanın "Konut Hakkı" başlıklı 57. Maddesinde yer alan; "Devlet, şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde, konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır, ayrıca toplu konut teşebbüslerini destekler." şeklindeki düzenleme de bu konudaki devletin doğrudan pozitif yükümlülüğünü ortaya koyar.

Devletin, Anayasal bağlamdaki yükümlülüğünün yanı sıra uluslararası sözleşmeler de taraf ülkelere barınma hakkı çerçevesinde çeşitli görevler yüklemektedir.  İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 25. Maddesindeki “Herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlığı ve iyi yaşaması için yeterli yaşama standartlarına hakkı vardır; bu hak, beslenme, giyim, konut, tıbbi bakım ile gerekli toplumsal hizmetleri ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ya da kendi denetiminin dışındaki koşullardan kaynaklanan başka geçimini sağlayamama durumlarında güvenlik hakkını da kapsar." ve BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesinin 11. maddesindeki; “Bu Sözleşmeye taraf devletler herkesin, yeterli beslenme, giyim ve konut da dahil olmak üzere geliştirme hakkına sahip olduğunu kabul ederler.” şeklinde düzenlemeler ülkelerin yerine getirmeleri zorunlu görevlerini içermektedir.

Geldiğimiz noktada devletin bu pozitif yükümlülüğünün yerine getirilmemesi netice olarak öğrencilerimizin aynı zamanda Anayasal güvence altında olan eğitim haklarını da etkileyeceği açıktır.

Bu kapsamda, Sakarya ilinde yer alan, mülkiyeti kamuda olan atıl ve kullanılmayan yapıların tespit edilerek gerekli düzenlemelerin yapılıp, yurt olarak öğrencilerin hizmetine sunulmasını, bu süreci fırsata çevirmeye çalışan konut sahiplerinin denetimlerle tespit edilerek gerekli yaptırımların uygulanmasını talep etmekteyiz.

Öğrencilerimizin en temel insan hakkı olan barınma hakkı ve eğitim hakkının takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”