SUBÜ Ve Serdivan Belediyesi’nden Bilim Kafe Etkinliği

SUBÜ ve Serdivan Belediyesi iş birliği ile YÖK Bilim İletişimi Ofisi koordinasyonunda Bilim Kafe etkinliği düzenlendi.

Etkinlikte öğretim üyeleri Doç. Dr. Mustafa Zahid Yıldız ve Dr. Öğretim Üyesi Dr. Muhammed Ali Pala vatandaşlarla buluştu.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) ve Serdivan Belediyesi iş birliği ile Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Bilim İletişimi Ofisi koordinasyonunda Bilim Kafe etkinliği düzenlendi. Serdivan Kent Müzesi’ndeki etkinlikte SUBÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Zahid Yıldız ‘Kanser Tedavisinde Teknolojik Gelişmeler’ ve Dr. Öğretim Üyesi Muhammed Ali Pala ise ‘Algoritmalardan Karar Mekanizmalarına: Tıpta Yapay Zekâ’ başlıklı söyleşi ile vatandaşlarla buluştu. Moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatörü Dr. Halid Özgür’ün üstlendiği etkinliği SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık da takip etti. YÖK Bilim İletişimi Ofisi ile Türkiye'de bilim ile toplum arasındaki bağları güçlendirmek, Türk bilim insanlarının ve üniversitelerin uluslararası tanınırlığını arttırmak amaçlanıyor.

Süreç daha etkin hale gelecek

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Yeni başlayan bilim iletişimi etkinliklerinde alışkanlıkların oluşması gerekiyor. Önümüzdeki süreçte etkin programların ortaya çıkacağına inanıyorum. Vatandaşlarımızdan üniversitede neler yapıldığına ilişkin sorular alıyoruz. Üniversitelerin en temel görevleri eğitim-öğretim, Ar-Ge ve topluma hizmet. Ar-Ge çalışmaları teknolojik gizliliği bakımından genellikle açık bir şekilde yürütülmüyor. Bilim iletişimi yaklaşımı ile yaptıklarımızı elbette belirli sınırlar dâhilinde vatandaşlarımızla paylaşacağız. Bununla ilgili olarak yapacağımız bu ilk programın ardından bir harita ve sistem belirlenecektir. Serdivan Kent Müzesi’ni bizlere açan Serdivan Belediye Başkanımız Osman Çelik ve çalışma arkadaşlarına teşekkür ediyoruz” diye konuştu.

Yan etkisi az, erişilebilir kanser tedavisi

Bilimsel çalışmaların vatandaşlara anlatılmasının önemine vurgu yaparak konuşmasına başlayan SUBÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Zahid Yıldız, “Doktora tez sunumum sırasında bilimin anlaşılır bir dille sunulması gerekliliğini fark ettim. Üniversitemizin kanser teknolojilerinin geliştirilmesi üzerine aldığı YÖK Üstün Başarı Ödülü, aslında bilimi insanlığın yararına sunma vizyonumuzu yansıtıyordu” dedi.

Yıldız, geleneksel kemoterapi ve diğer tedavi yöntemlerinin yan etkilerine değinerek, ekibiyle birlikte Fotodinamik Terapi üzerine odaklandıklarını açıkladı. Güney Koreli bir profesörle yollarının kesişmesiyle bu alandaki çalışmalarına hız verdiklerini belirten Yıldız, bu yöntemin ışıkla tedaviye dayandığını ve sağlıklı dokulara zarar vermeden sadece kanserli hücreleri hedef aldığını vurguladı.

Ekibinin başlangıçta karşılaştığı zorluklara rağmen, sistematik bir çalışma ile başarılı projelere imza attıklarını dile getiren Yıldız, laboratuvarlarında dünyada olmayan öncü bir lazer teknolojisi geliştirdiklerini ifade etti. Maliyeti düşürmek amacıyla lazer yerine LED teknolojisine yöneldiklerini ve bu sayede çok daha uygun maliyetli, defalarca uygulanabilir ve yan etkisi az bir çift kanallı kanser tedavi teknolojisi ürettiklerini söyledi.

Geliştirilen teknolojinin halka ulaşması için üniversite-iş dünyası iş birliğinin kritik önem taşıdığını vurgulayan Yıldız, Teknokent'te kurdukları şirket aracılığıyla bu teknolojiyi ticarileştirme yolunda ilerlediklerini belirti. Gelecekte yapay zekânın da devreye sokularak kişiye

özgü doz ayarlamalarının yapılacağını ve teknolojinin laboratuvarlarda kalmayıp kullanıma sunulmasını hedefledikleri bilgisini paylaştı.

Yapay zekâ ve sağlığın geleceği

Geleneksel tıbbın önemine değinerek, insanlığın varlığından itibaren hastalıklarla mücadele etmek için çeşitli tedavilerin geliştirildiğini belirten SUBÜ Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Muhammed Ali Pala, “50 yıl önce görüntüleme cihazları tıpta bir devrim yaptı. Bugün de sağlıkta bir yapay zekâ devriminin eşiğindeyiz. İnsanoğlu bilişsel olarak maksimum üç parametreye bakarak karar verebiliyor. Ancak yapay zekâ parametre sınırlaması olmadan çok daha geniş bir alanda karar verebiliyor. Bu özellik, sağlık alanında teşhis ve tedavi süreçlerinde hekimlere önemli avantaj sağlayacak” ifadelerini kullandı.

Yapay zekâ ile teşhisin geleceğine yönelik öngörülerde bulunan Pala, acil servislerde kamera ve ölçüm makineleriyle otomatik teşhis konulmasını ve hastaların bantlarla ilgili bölümlere yönlendirilmesini içeren "paket servis" bir sağlık sisteminin çok da uzak olmadığını dile getirdi.

İlaçların gelecekte "vah zavallılar geçmişte bu ilaçları kullanmışlar" denilecek duruma gelebileceğini savunan Pala, çip teknolojisinin sağlık alanındaki potansiyeline inandığını belirtti. Vücuda entegre edilecek çipler sayesinde hastalıkların nedenlerinin belirlenebileceğini ve tedavi yöntemlerinin otomatik olarak önerilebileceğini söyledi. Pala, telefon uygulamalarıyla göz bebeği ve tırnak fotoğraflarından böbreklerdeki şeker seviyesi veya beyaz kan hücrelerinin ölçülebildiğini örnek göstererek; yapay zekâ teknolojilerinin insan vücudunda kullanılabilir hale gelmesinin sağlık alanında bir dönüm noktası olacağını ifade etti.