Kaldırım 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü Mesajı Yayınladı
Sakarya Valisi Çetin Oktay Kaldırım’ın 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü Mesajı
Bilindiği üzere yakın zamanda Ülkemizde meydana gelen depremler ve sel felaketleri sonucu Ülkemizin birçok yerleşim yerinde çok büyük acılar yaşanmış ve yaşanan bu büyük afetler Milletimizi derin bir üzüntüye gark etmiştir.
Öncelikle asrın felaketi olarak adlandırılan bu depremlerde ve akabinde yaşanan sel felaketlerinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Yüce Allah’tan gani gani rahmet, kederli ailelerine ve Aziz Milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyor, yaralılarımıza da acil şifalar temennisinde bulunuyorum. Yüce Rabbimizden, bir daha böyle afetler yaşatmamasını ve Ülkemizi, Milletimizi her türlü felaketten korumasını niyaz ediyorum.
Türk Milleti tarihin her safhasında, her zorlukta, her koşulda, savaşlarda, afetlerde, kısacası her sıkıntıda kenetlenmesini bilerek büyük bir sınav vermiş ve her zorluktan sonra yeniden ayağa kalkmasını bilmiş, birlik beraberlik içerisinde el ele, gönül gönüle vererek yaralarını sarmıştır. Güçlü Devletimizin, her türlü hizmeti hızlı, etkin ve her ayrıntısını planlayarak en üst düzeyde vermesi ve fedakar Milletimizin olağanüstü gayret göstermesi ile, büyük bir birliktelik ve kenetlenme örneği orataya koyarak afetin ilk gününden bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada bu afetlerin neden olduğu sıkıntıların üstesinden geleceğimize ve vatandaşlarımızın yaralarını saracağımıza yürekten inanıyorum.
Aziz Milletimizin bütün yokluk ve imkânsızlıklara rağmen yedi düvele meydan okuduğu, sarsılmaz azminden ve imanından aldığı güçle bütün dünyaya “Çanakkale Geçilmez!” diye haykırdığı Çanakkale Zaferi, tarihimizin altın sayfalarında en müstesna yerini almış, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla bir milletin yekvücut olup üstlendiği bir büyük kahramanlık mücadelesinin adı ve Türk Milletinin yeniden diriliş ve varoluş destanı olmuştur.
Asil Türk Milletinin en şanlı destanlarından biri olan Çanakkale Zaferi; Peygamber Efendimizin (S.A.V) övgüsüne ve müjdesine mazhar olmuş kahraman Mehmetçiğimizin, millet ve bayrak sevgisiyle coşan sinelerinin vatan ve bağımsızlık aşkıyla şahlandığı, vatan ve millet sevgisinin zirvelere ulaştığı, tertemiz alnından vurulup toprağa düştüğü, bir hilal uğruna serden geçerek dünyada eşine az rastlanan kahramanlık destanını yazdığı bir yerdir.
Kahramanlıklarla dolu şanlı tarihimizde bayraklaşan birçok zafer gibi, Çanakkale Zaferi’nin de çok önemli bir yeri vardır. Tarihimizin altın sayfalarında müstesna yeri olan birçok kahramanlık gibi Çanakkale’de de yüce değerleri ve mukaddesatı uğruna her türlü zorluğa göğüs geren ve hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan ecdadımız, ne pahasına olursa olsun namusunu payimal etmemiş ve canından aziz bildiği yurduna düşmanları uğratmamış ve “Ölürsem Şehit, kalırsam Gazi” şuuruyla vatanın her karış toprağına canı pahasına sahip çıkmasını bilmiştir.
Nitekim Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy, Çanakkale Şehitlerine ithafen milletimiz adına kahramanlığın, cesaretin, imanın, azmin ve vatan sevgisinin en güzel örneği olan bu mücadeleyi tebcil ederek;
“Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi
Bedrin arslanları ancak bu kadar şanlı idi”
diye haykırmış, minnet ve şükran duygularını da veciz bir şekilde ifade etmiştir.
İşte bu çağlayan gibi coşkun şiirde dile getirildiği üzere; Çanakkale’de şahlanan o muazzam ruh ve şuuru iyi idrak ederek, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi diri tuttuğumuz ve eşsiz değerlerimize sahip çıktığımız müddetçe üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk, kazanamayacağımız hiçbir mücadele, elde edemeyeceğimiz hiçbir başarı yoktur.
Çanakkale Zaferi gibi nice zorlu mücadeleler kazanmış ecdadımızın bize emanet bıraktığı bu aziz vatan, üzerinde mukim bulunan insanlarımızın aziz kıldığı, şerefine izzet kattığı ve hür olmanın şanını taşıdığı, her bir vatandaşımızın müreffeh bir şekilde huzur ve güven içerisinde yaşadığı müstesna bir toprak parçasıdır. Bu vatan bizler için her metrekaresi Şehit kanıyla sulanmış, ecdadımızın şanlı destanlarıyla binlerce övgüye mazhar olmuş ve bağrında büyütüp kök saldığı insanlık değerleriyle zirveleşmiş dünyanın en şerefli mekânıdır. Aynı hedef ve ideallerle geleceği inşa edenleri bağrında barındıran şanlı Anadolu’muz, sinesi aynı duyguyla atanların, aynı istikamete bakanların, aynı düşünce ve değerler uğruna baş koyanların yurdudur.
Bu aziz yurdun değerini iyi bilip, Çanakkale’de yan yana, omuz omuza yatan kahraman Şehitlerimizden aldığımız güç ve inançla, birliğimizi ve kardeşliğimizi muhafaza ederek birbirimize dört elle sarılmalı, ülkemize yönelik her türlü hasmane tutum ve saldırı girişimlerine karşı millet olarak tek yürek olup kenetlenerek vatanımıza sahip çıkmalıyız. Bizi biz yapan, bizleri zaferden zafere, başarıdan başarıya koşturan, bizi yeryüzünde milletlerin en azizi kılan milli değer ve hasletlerimizin etrafında kenetlenmek, onları muhafaza ederek yeni nesillere aktarmak, Şehit ve Gazilerimizin emaneti olan aziz vatanımıza aynı bilinç ve idealle sahip çıkıp, sorumluluk şuuruyla çok çalışıp onu yeni zirvelere taşımak, en büyük idealimiz olmalıdır.
Türk Milleti olarak bizler; hayatını bu vatan ve bayrak uğruna feda etmiş aziz Şehitlerimizi ve kahraman Gazilerimizi en kıymetli varlığımız bilip asla unutmadan, onları başımızın tacı bilerek, onları hayatımızın her anında ve her yerde minnet ve rahmetle yad ediyor ve aziz hatıralarını her daim yaşatmaya söz veriyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle istiklalimizin ve istikbalimizin dönüm noktası olan Çanakkale’de tarih yazarak bu vatanı bize armağan eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere; şanlı tarihimizin ilk gününden bugüne fedai can eden tüm aziz Şehitlerimizi ve ebediyete irtihal eden kahraman Gazilerimizi sonsuz rahmet ve minnetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum.