Mengen; Eğitimde Sorunları Çözme İradesi Ümidimizi Artırıyor
Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Murat Mengen, 2023/2024 Eğitim Öğretim Yılı başlarken bir basın açıklaması yaptı.
Mengen; 2023-2024 eğitim-öğretim yılının bütün eğitim çalışanlarına, öğrencilerimize ve velilerimize hayırlı olmasını diliyor, eğitim çalışanlarının sorunlarının çözüme kavuşturulduğu, gelecek yıllara güven ve refah içinde erişmemizi sağlayacak eğitim sistemindeki dönüşümün temellerinin atıldığı bir yıl olmasını temenni ediyoruz.
Eğitimde ortaya konulan hedefleri gerçekleştirmek için sağlam adımlar atmasının yanı sıra, köklü sorunlara kalıcı çözümler getirmesi gereken Millî Eğitim Bakanlığı’nın bu süreçte her anlamda sürdürülebilir politikalar benimsemesi, belirleyeceği politikalar öncesinde eğitimin paydaşlarıyla istişare etmesi, sorunların çözümü için önemli ve gereklidir.
Öğretmen atama ve yer değiştirme süreci tutarlı ve sürdürülebilir olmalıdır
Kadrolu ya da sözleşmeli ayrımı yapılmaksızın öğretmenlerin yer değişikliği taleplerinin karşılanması ile öğretmen açığının kapatılması ve bölgesel farklılıkların giderilmesi hedeflerinin bir arada yürütülmesinin zorluğu açıktır. Ancak bakanlığın, anayasal hak olan mazerete bağlı yer değişiklikleri ve isteğe bağlı yer değişikliği ile yaşa ve tecrübeye dayalı bölgeler arası adil bir öğretmen istihdamını bir arada yürütmesi gerekmektedir. Bakanlık, teşvik edici uygulamalarla norm kadro esaslarının bölge/okul bazlı esnek hâle getirilmesi, kariyer basamaklarında pozitif ayrımcılık gibi uygulamaları bir arada yürütmek suretiyle esnek çözümler geliştirmelidir.
Sıraya bağlı yer değiştirmeye (sıra tayini) son veren yönetmelikle birlikte il içinde görev yapan öğretmenlerin istedikleri okullara gidebilmelerini sağlama adına yer değiştirme takviminin Temmuz ayında il içinde görev yapan öğretmenlerden başlaması ve il içinde sıra uygulamasına geri dönülmesini istiyoruz. İl içi sıraya bağlı yer değiştirme uzun yıllar Millî Eğitim Bakanlığı tarafından başarıyla uygulanmıştır.
Öğretmenlerin bölgeler arası adaletsiz dağılımı eğitimde eşitsizliğe sebep olmaktadır
Gelişmişlik seviyesi düşük olan yerleşim yerlerinde tecrübeli öğretmenlerin çalışmasına yönelik teşviklerin sunulması, sosyal adaletin, fırsat ve imkân eşitliğinin bir gereğidir. Zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapan eğitim çalışanlarına, illerin mahrumiyet durumuna göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmesi, hem bölgenin eğitim çalışanı açığının kapatılması bakımından hem de bölgenin zorluğuna göre eğitim çalışanının yaşadığı mağduriyeti gidermesi bakımından zaruret arz etmektedir.
Sözleşmeli öğretmenlik son bulmalı, kadroya geçiş düzenlemesinin belirsiz sonuçları giderilmelidir
Öğretmen istihdamında sözleşmeli öğretmenlik dayatması, hukuki olmadığı gibi çalışma ilişkileri yönünden de kabulü ve tahammülü mümkün değildir. Öğretmenlerin anayasal haklarını sınırlayan, aile bütünlüğünü bozan, eşleri birbirinden, çocukları da anne babalarından ayrı bırakan, öğretmeni eşi ile işi arasında tercihte bulunmaya zorlayan, öğretmenler odasında ayrımcılık oluşturan, mesleği ve öğretmenin itibarını zedeleyen sözleşmeli öğretmenlik uygulamasına son verilmelidir.
Öğretmenlerin motivasyonunu artıran bir kariyer sistemi oluşturulmalıdır
Hükûmet ve TBMM, yasal düzenleme zorunluluğunu ve gerekliliğini, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bütünü yönünden ele almalı; kanunun eksikliklerini, hatalarını bu vesileyle düzeltmelidir. Bu çerçevede, öğretmen kadrosuna yapılacak atamalarda, sadece Kamu Personeli Seçme Sınavı puan üstünlüğünün esas alınması ilkesi benimsenmeli, mülakat kaldırılmalıdır. Her ne kadar Anayasa Mahkemesi’nde açılan iptal davasında uzman/başöğretmenlik yazılı sınavının iptali istenilmemiş, mahkeme bu konuda bir hüküm kurmamış ise de kariyer basamaklarında ilerleme, sadece öğretmenlikteki hizmet süresine dayalı olmalı; kariyer basamakları sınavı kaldırılarak öğretmenlikte 5 yılını tamamlamış olanlar uzman öğretmenlik, 10 yılını tamamlamış olanlar başöğretmenlik ünvanı alabilmelidir.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’ndaki eksiklikler giderilmelidir
Türkiye Yüzyılı’na yakışır sayıda öğretmen ataması yapılmalıdır
Mülakatla öğretmen atama yöntemi terk edilmelidir
Yöneticilik profesyonel bir meslek olarak yapılandırılmalıdır
Şube müdürlerinin rotasyondan kaynaklanan sorunları çözüme kavuşturulmalı, öğretmen iken sonrasında şube müdürlüğü kadrolarına atananlara uzman ve başöğretmenlik için başvuruda bulunma hakkı tanınmalı, uzman ve başöğretmen ünvanı imkânı tanınmalıdır. Eğitimcilere şiddete karşı yasal düzenleme şarttır
Eğitim-öğretim hizmeti esnasında veya verilen eğitim öğretim hizmetinden kaynaklanan nedenlerle eğitim çalışanlarına karşı cebir, şiddet veya tehdit kullanan kişilere caydırıcı cezalar verilmelidir.
Depremin eğitim sisteminde açtığı yaralar hızla sarılmalıdır
Millî Eğitim Bakanlığı kadrolarında Genel İdare Hizmetleri Sınıfı, Teknik Hizmetler Sınıfı, Yardımcı Hizmetler Sınıfı çalışanlarının da eğitim öğretim hizmetinin aksamadan en etkin şekilde yürütülmesi için emek sarf ettiği gerçeği unutulmamalı ve çalışma şartları iyileştirilmelidir. Görevde yükselme ve ünvan değişikliği sınavları belli bir takvim dâhilinde düzenli olarak yapılmalıdır.
Eğitim kurumlarının temizlik ve güvenlik sorunlarına kalıcı çözümler üretilmeli, personel ihtiyacı tamamen karşılanmalıdır.
Ders çizelgelerinde yapılan değişikliğin uygulaması ertelenmelidir
Olumlu ve çözüm odaklı adımların atılmasına devam edilmelidir
Eş durumu ve yer değişikliği gibi konularda önemli eksikleri olmakla birlikte sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesini yerinde ve değerli bir karar olarak değerlendiriyoruz.
Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun çıkarılması ve 3600 ek gösterge düzenlemesi de beklenti ve sorunları çözen tarihî adımlardır. Kariyer basamakları düzenlemesiyle uzman ve başöğretmen ünvanlarının verilmesini ve beraberinde gelen ücret artışlarını, aday öğretmenlik sürecinin aday öğretmenlerde oluşturduğu gereksiz yük ve stresten arındırılmasını, mazerete dayalı yer değişikliği taleplerini karşılamak için defaatle işletilen başvuru süreçlerini, ÇEDES gibi çevre ve değer bilincini geliştirmeye yönelik projeleri olumlu buluyoruz. Bu gelişmeler, yeni dönemde sorunları çözmek noktasında güçlü bir iradenin varlığına işaret olarak görülmektedir.