BAROLAR UYARDI BAŞKAN KAZAN “İSTİFA EDERİM” DEDİ

(İHA) - İhlas Haber Ajansı | 19.06.2017 - 14:05, Güncelleme: 17.05.2021 - 23:25 2209+ kez okundu.
 

BAROLAR UYARDI BAŞKAN KAZAN “İSTİFA EDERİM” DEDİ

Son bir yıldır OHAL kapsamı içinde uygulanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle, demokratik bir devlet olmaktan uzaklaşılarak , “özel rejime” dönüşen bir devlet yapısı haline gelindiğini belirten Baro Başkanları, bu sürecin yargıda çok ciddi sıkıntılara yol açtığını ifade ettiler.  Süreç içersinde yargı mensuplarının güvenceden yoksul bırakıldığını belirten başkanlar, son olarak Yargıçlar Sendikası Başkanı’nın tayininin yargıç teminatına bir darbe olduğuna dikkat çektiler. YARGI SİYASET STRATEJİLERİNİN UYGULAMA ALANI DEĞİLDİR Toplantı sonunda yayımlanan bildirgede “Yargı, siyaset stratejilerinin uygulama alanı olarak tasarımlanmıştır. Gerek gözaltı/tutuklama ve gerekse tahliye kararlarının hukuksal temelden uzaklaşması, halkın adalet arayışını ve kurumlara güvenini ciddi olarak etkilemiştir.”  diyen Baro Başkanları hükümeti uyardı. OHAL süresince yaşanan tüm bu sıkıntılara ek olarak, avukatlık kanunu içeriğinde yapılması planlanan değişiklikler ile “avukatlık” mesleğinin yargı içindeki etkisinin azaltılması hatta itibarsızlaşmasına yönelik maddelere en sert tepki Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan’dan geldi. “HUKUKU, İNSAN HAKLARINI SAVUNAMAYAN BİR BARONUN BAŞKANI OLMAYACAĞIM” “Hukuksuzluğun en büyük problemimiz olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Yargının kurucu unsuru biz avukatlar ve baroların avukatlık yasasında belirtildiği üzere hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak gibi asli bir görevi var. Getirilmek istenen düzenleme ile hukukun üstünlüğü ve insan hakları için dava açma yetkisi elinden alınan bir baronun başkanı olmayacağım. Yasanın bu şekilde geçmesi durumunda istifa edeceğim. “ şeklinde konuşan Başkan Kazan “Baro Başkanının ve ya yönetim kurulu üyesinin bir asli ceza hakimi tarafından görevden alınabiliyor olması Baroların bağımsızlığı üzerinde ciddi bir tehdittir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.”dedi. 20 Baro Başkanının altına imza atmış olduğu bildirgede yeni kanun tasarısı : AKLA ZİYAN “TBMM'ne getirileceğini öğrendiğimiz Avukatlık Yasa Tasarısı da anlatmaya çalıştığımız, siyasal stratejilerinin bir parçasını oluşturacak anlayış ile düzenlenmiştir. Adalet Bakanı'nın Barolara tercih ettiği özel toplantılarındaki konuşmalarından öğrendiğimiz bu gelişme, düzenlenmesindeki usulden, tartışıldığı mekanlara ve içeriğine  kadar antidemokratiktir. Hukuk Muhakemeleri Kanununda değişiklik yapılmasına dair hazırlanan ve TBMM'de görüşülecek olan tasarı ile, yargıcın, avukatı "duruşmadan çıkarması" veya "duruşmaya kabul etmemesi" gibi "akla ziyan" yaklaşımlar, bu stratejinin taktikleridir. Uyumlu ve Uslu Avukatlar, Yargıda adaletin oluşmasının koşulu değildir. Avukat olmayan ve bu mesleğin yapılmasındaki tüm ilkelerden bihaber olan yasa hazırlayıcılarının elinden çıkan bu düzenleme, tek kelime ile "ayıptır".” şeklinde çok sert ifadelerle reddedildi. Marmara Ege Baro Başkanları toplantısı sonunda kamuoyu ile paylaşılan o bildirgenin tam metni şu şekilde:   YARGI MENSUPLARI GÜVENCEDEN YOKSUN 17 Haziran 2017 tarihinde Manisa'da toplanan Ege-Marmara Baro Başkanları, ülkemizin içinde bulunduğu süreci ve özellikle de yargı dünyamızın sorunlarını görüşüp değerlendirerek, aşağıdaki hususların kamuoyuna duyurulmasına karar vermiştir. 1. Ülkemizde yargının çok ciddi sorunlarının yaşanmakta olduğu, bu sorunların Cumhuriyet tarihimizde örneğine rastlanmayacak ölçüde vahim bir noktaya ulaştığı tespit edilmiştir. Özellikle de OHAL-KHK süreçlerinin, giderek demokrasinin alternatifi olacak bir "özel rejime" dönüşmüş olması, son derece kaygı ile değerlendirilen bir noktaya gelmiştir. Bu rejimin yargı bağlamında oluşturduğu sonuçlar, bağımsızlık/tarafsızlık gibi vazgeçilmez kavramların içinin boşalmasına neden olmuştur. Yargı, siyaset stratejilerinin uygulama alanı olarak tasarımlanmıştır. Yargı mensuplarının güvenceden yoksun kılınması, baskılardan sonuç alınmasını sağlayan kararların verilmesine neden olmaktadır. Yargıçların verdikleri kararlar nedeniyle tayinleri sıklaşırken, en son Yargıçlar Sendikası Başkanı'nın tayini de yargıç teminatına bir darbe olmuştur. Diğer yandan, gerek gözaltı/tutuklama ve gerekse tahliye kararlarının hukuksal temelden uzaklaşması, halkın adalet arayışını ve kurumlara güvenini ciddi olarak etkilemiştir. Ege-Marmara Baro Başkanları, yargıç ve savcıların mesleğe kabullerindeki "örtülü kriterlerin", tarif edilemez çok daha ağır sonuçlar doğuracağını bu bildiri ile tarihe not etmektedir. OHAL VE KHK İLE SAVUNMA HAKLARI DAHA DA DARALDI Ege-Marmara Baro Başkanları, ülkemizde fiilen yaşanan OHAL-KHK rejiminin savunma mesleği olan avukatlığı ciddi biçimde yaraladığını tespit etmişlerdir. OHAL ilanından bu yana, savunmaya getirilen kısıtlamalar, her KHK ile savunma makamının haklarını daha da daraltılmıştır. Bugün, cezaevi görüşmelerinden dosya incelemeye kadar uzanan bir dizi hukuksuzluk, kanun hükmünde olsa da hukuk hükmünde olmayan KHK'larla uygulamaya taşınmaktadır. Anımsatmak ihtiyacındayız ki, İHAS 15. Maddesi uyarınca deklere edilen OHAL'in, aynı madde gereğince koruması öngörülen haklar vardır. Bu haklardan yurttaşların mahrum bırakılamayacağı ve bu süreçte  özellikle adil yargılamanın asla ihmal veya ihlal edilemeyeceği konusunda siyasal iktidarı uyarmak ihtiyacındayız. UYUMLU USLU AVUKATLARADALETİN OLUŞMASININ KOŞULU DEĞİLDİR! Ege-Marmara Baro Başkanları, Avukatlık mesleğinin yargı içindeki etkisinin azaltılması mücadelesinin, giderek onun "itibarsızlaştırılmasından" geçtiğine dair bir stratejinin izlenmekte olduğuna tanıktır. Özellikle Hukuk Muhakemeleri Kanununda değişiklik yapılmasına dair hazırlanan ve TBMM'de görüşülecek olan tasarı ile, yargıcın, avukatı "duruşmadan çıkarması" veya "duruşmaya kabul etmemesi" gibi "akla ziyan" yaklaşımlar, bu stratejinin taktikleridir. Uyumlu ve Uslu Avukatlar, Yargıda adaletin oluşmasının koşulu değildir. Avukat olmayan ve bu mesleğin yapılmasındaki tüm ilkelerden bihaber olan yasa hazırlayıcılarının elinden çıkan bu düzenleme, tek kelime ile "ayıptır". Bu düzenlemeyi savunanlar, "savunma stratejisi" denilen kavramı bilmeli ve onun gereği olan düzenlemeleri önermelidirler. Avukat yargının kurucu unsurudur ve bu nedenle de yargılamanın şekli bir unsuru olarak görülemez. Anayasanın 36. Maddesinde düzenlenen hak arama hürriyetinin vasıtası ve teminatı olan avukatlara getirilen her kısıtlamanın, özü itibariyle halkın hak arama hürriyetine getirilmiş bir sınırlama olduğu bilinmeli ve bu düzenlemeden ivedi olarak vazgeçilmelidir. SİYASAL MANİPÜLASYON Keza, kısa bir süre içinde TBMM'ne getirileceğini öğrendiğimiz Avukatlık Yasa Tasarısı da anlatmaya çalıştığımız, siyasal stratejilerinin bir parçasını oluşturacak anlayış ile düzenlenmiştir. Adalet Bakanı'nın Barolara tercih ettiği özel toplantılarındaki konuşmalarından öğrendiğimiz bu gelişme, düzenlenmesindeki usulden, tartışıldığı mekanlara ve içeriğine  kadar antidemokratiktir. Adalet Bakanlığı'nda bir tek avukatın bile katılmadığı, sadece "yargıç kadrolu" kamu görevlileri tarafından hazırlanan tasarı, mesleğin sorunlarına çözüm getirmediği gibi, yeni çözümsüzlüklerin kaynağı olacaktır. Bu tasarı, Barolar üzerinde Adalet Bakanlığı'nı vesayet makamı konumuna getirmektedir. Baroların, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak konusundaki işlevselliğinden mahrum bırakılması,  demokrasi iddiasından vazgeçilmesiyle eşdeğerdir. Özellikle de Baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin seçimlerine yönelik olarak getirilen düzenleme, Bakanlığın asıl niyetinin demokrasiyi güçlendirip, mesleğin geleceğini şekillendirmekten çok, siyasal özlü manipülasyonla meşgul olduğunu göstermektedir.   MESLEĞİMİZİN YASALARINI HAZIRLARKEN BAROLARI GÖZ ARDI EDEMEZSİNİZ! 2006 yılında Anayasaya aykırı olarak sınavı kaldıran Bakanlığın, mesleğimize indirdiği darbeden sonra, şimdi yürürlüğe sokmayı düşündüğü düzenleme ile sınavı yeniden getirmekte olması, bir özeleştiri olarak değil, tarihsel yanılgılarının ikrarı olarak değerlendirilmelidir. Bu yanılgının bedelini ödemek zorunda bırakılan avukatların sayısı 4 yıl sonra 150.000'e ulaşacaktır.  Bu rakam, ihtiyacı ifade eden bir sayı değildir. Ege-Marmara Baro Başkanları olarak, Avukatlık sınavını "ön koşul" saymakla birlikte, önemli başka sorunlarımıza da işaret etmeyi görev sayarız. Bu sorunlarımızı yargı reformu bağlamında tartışacağımız, adı Adaletle anılan Bakanlığın, mesleğimizin yasalarını hazırlarken Baroları ve TBB'ni göz ardı etmesini anlamakta güçlük çekmekteyiz. Bu çerçevede çabalar geliştirmek yerine, zorunlu arabuluculuk gibi, Anayasaya aykırılığı açık olan düzenlemeler ile "meslek alanının daraltılması" ve giderek bunun emek dünyasının yalnızlaştırılmasındaki bir unsura dönüştürülmesi, asla kabul edilemez. Keza, halkın adalete erişimindeki en temel mekanizma konumunda bulunan Adli Yardım için yeterince kaynak aktarılmamasının, giderek mesleğimizin angaryaya dönüşmesi gibi sonuçlar doğurmakta olması, temel kaygı nedenimizdir. Demokratik ülkelerin avukatları, o ülkelerin yurttaşlarının sesidir. Avukatların sesi kesilirse, yurttaşların da nefesi kesilir. Ege-Marmara Baro Başkanları, bu sesi duyurmaktadırlar. Sadece ve yalnız yurttaşları için.....   MANİSA BARO BAŞKANI                      AV.ALİ ARSLAN ANTALYA BARO BAŞKANI                  AV.POLAT BALKAN AYDIN BARO BAŞKANI                         AV.GÖKHAN BOZKURT BALIKESİR BARO BAŞKANI               AV.EROL KAYABAY BİLECİK BARO BAŞKANI                     AV.HALİME AYNUR BURDUR BARO BAŞKANI                    AV.RAMAZAN GEDİK BURSA BARO BAŞKANI                        AV.GÜRKAN ALTUN ÇANAKKALE BARO BAŞKANI                       AV.BÜLENT ŞARLAN DENİZLİ BARO BAŞKANI                     AV.MÜJDAT İLHAN EDİRNE BARO BAŞKANI                      AV.ÖZGÜR YILDIRIM İSTANBUL BARO BAŞKANI                 AV.MEHMET DURAKOĞLU İZMİR BARO BAŞKANI                          AV.AYDIN ÖZCAN KIRKLARELİ BARO BAŞKANI                       AV.TURGAY HINIZ KOCAELİ BARO BAŞKANI                   AV.SERTİF GÖKÇE KÜTAHYA BARO BAŞKANI                 AV.AHMET ATAM MUĞLA BARO BAŞKANI                                  AV.CUMHUR UZUN SAKARYA BARO BAŞKANI                  AV. ZAFER KAZAN TEKİRDAĞ BARO BAŞKANI                AV.ERHAN SEZER UŞAK BARO BAŞKANI                           AV.GÜRCAN SAĞCAN YALOVA BARO BAŞKANI                    AV. HAKAN GERGEROĞLU  
Son bir yıldır OHAL kapsamı içinde uygulanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle, demokratik bir devlet olmaktan uzaklaşılarak , “özel rejime” dönüşen bir devlet yapısı haline gelindiğini belirten Baro Başkanları, bu sürecin yargıda çok ciddi sıkıntılara yol açtığını ifade ettiler.  Süreç içersinde yargı mensuplarının güvenceden yoksul bırakıldığını belirten başkanlar, son olarak Yargıçlar Sendikası Başkanı’nın tayininin yargıç teminatına bir darbe olduğuna dikkat çektiler. YARGI SİYASET STRATEJİLERİNİN UYGULAMA ALANI DEĞİLDİR Toplantı sonunda yayımlanan bildirgede “Yargı, siyaset stratejilerinin uygulama alanı olarak tasarımlanmıştır. Gerek gözaltı/tutuklama ve gerekse tahliye kararlarının hukuksal temelden uzaklaşması, halkın adalet arayışını ve kurumlara güvenini ciddi olarak etkilemiştir.”  diyen Baro Başkanları hükümeti uyardı. OHAL süresince yaşanan tüm bu sıkıntılara ek olarak, avukatlık kanunu içeriğinde yapılması planlanan değişiklikler ile “avukatlık” mesleğinin yargı içindeki etkisinin azaltılması hatta itibarsızlaşmasına yönelik maddelere en sert tepki Sakarya Barosu Başkanı Av. Zafer Kazan’dan geldi. “HUKUKU, İNSAN HAKLARINI SAVUNAMAYAN BİR BARONUN BAŞKANI OLMAYACAĞIM” “Hukuksuzluğun en büyük problemimiz olduğunu her fırsatta dile getiriyoruz. Yargının kurucu unsuru biz avukatlar ve baroların avukatlık yasasında belirtildiği üzere hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak gibi asli bir görevi var. Getirilmek istenen düzenleme ile hukukun üstünlüğü ve insan hakları için dava açma yetkisi elinden alınan bir baronun başkanı olmayacağım. Yasanın bu şekilde geçmesi durumunda istifa edeceğim. “ şeklinde konuşan Başkan Kazan “Baro Başkanının ve ya yönetim kurulu üyesinin bir asli ceza hakimi tarafından görevden alınabiliyor olması Baroların bağımsızlığı üzerinde ciddi bir tehdittir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir.”dedi. 20 Baro Başkanının altına imza atmış olduğu bildirgede yeni kanun tasarısı : AKLA ZİYAN “TBMM'ne getirileceğini öğrendiğimiz Avukatlık Yasa Tasarısı da anlatmaya çalıştığımız, siyasal stratejilerinin bir parçasını oluşturacak anlayış ile düzenlenmiştir. Adalet Bakanı'nın Barolara tercih ettiği özel toplantılarındaki konuşmalarından öğrendiğimiz bu gelişme, düzenlenmesindeki usulden, tartışıldığı mekanlara ve içeriğine  kadar antidemokratiktir. Hukuk Muhakemeleri Kanununda değişiklik yapılmasına dair hazırlanan ve TBMM'de görüşülecek olan tasarı ile, yargıcın, avukatı "duruşmadan çıkarması" veya "duruşmaya kabul etmemesi" gibi "akla ziyan" yaklaşımlar, bu stratejinin taktikleridir. Uyumlu ve Uslu Avukatlar, Yargıda adaletin oluşmasının koşulu değildir. Avukat olmayan ve bu mesleğin yapılmasındaki tüm ilkelerden bihaber olan yasa hazırlayıcılarının elinden çıkan bu düzenleme, tek kelime ile "ayıptır".” şeklinde çok sert ifadelerle reddedildi. Marmara Ege Baro Başkanları toplantısı sonunda kamuoyu ile paylaşılan o bildirgenin tam metni şu şekilde:   YARGI MENSUPLARI GÜVENCEDEN YOKSUN 17 Haziran 2017 tarihinde Manisa'da toplanan Ege-Marmara Baro Başkanları, ülkemizin içinde bulunduğu süreci ve özellikle de yargı dünyamızın sorunlarını görüşüp değerlendirerek, aşağıdaki hususların kamuoyuna duyurulmasına karar vermiştir. 1. Ülkemizde yargının çok ciddi sorunlarının yaşanmakta olduğu, bu sorunların Cumhuriyet tarihimizde örneğine rastlanmayacak ölçüde vahim bir noktaya ulaştığı tespit edilmiştir. Özellikle de OHAL-KHK süreçlerinin, giderek demokrasinin alternatifi olacak bir "özel rejime" dönüşmüş olması, son derece kaygı ile değerlendirilen bir noktaya gelmiştir. Bu rejimin yargı bağlamında oluşturduğu sonuçlar, bağımsızlık/tarafsızlık gibi vazgeçilmez kavramların içinin boşalmasına neden olmuştur. Yargı, siyaset stratejilerinin uygulama alanı olarak tasarımlanmıştır. Yargı mensuplarının güvenceden yoksun kılınması, baskılardan sonuç alınmasını sağlayan kararların verilmesine neden olmaktadır. Yargıçların verdikleri kararlar nedeniyle tayinleri sıklaşırken, en son Yargıçlar Sendikası Başkanı'nın tayini de yargıç teminatına bir darbe olmuştur. Diğer yandan, gerek gözaltı/tutuklama ve gerekse tahliye kararlarının hukuksal temelden uzaklaşması, halkın adalet arayışını ve kurumlara güvenini ciddi olarak etkilemiştir. Ege-Marmara Baro Başkanları, yargıç ve savcıların mesleğe kabullerindeki "örtülü kriterlerin", tarif edilemez çok daha ağır sonuçlar doğuracağını bu bildiri ile tarihe not etmektedir. OHAL VE KHK İLE SAVUNMA HAKLARI DAHA DA DARALDI Ege-Marmara Baro Başkanları, ülkemizde fiilen yaşanan OHAL-KHK rejiminin savunma mesleği olan avukatlığı ciddi biçimde yaraladığını tespit etmişlerdir. OHAL ilanından bu yana, savunmaya getirilen kısıtlamalar, her KHK ile savunma makamının haklarını daha da daraltılmıştır. Bugün, cezaevi görüşmelerinden dosya incelemeye kadar uzanan bir dizi hukuksuzluk, kanun hükmünde olsa da hukuk hükmünde olmayan KHK'larla uygulamaya taşınmaktadır. Anımsatmak ihtiyacındayız ki, İHAS 15. Maddesi uyarınca deklere edilen OHAL'in, aynı madde gereğince koruması öngörülen haklar vardır. Bu haklardan yurttaşların mahrum bırakılamayacağı ve bu süreçte  özellikle adil yargılamanın asla ihmal veya ihlal edilemeyeceği konusunda siyasal iktidarı uyarmak ihtiyacındayız. UYUMLU USLU AVUKATLARADALETİN OLUŞMASININ KOŞULU DEĞİLDİR! Ege-Marmara Baro Başkanları, Avukatlık mesleğinin yargı içindeki etkisinin azaltılması mücadelesinin, giderek onun "itibarsızlaştırılmasından" geçtiğine dair bir stratejinin izlenmekte olduğuna tanıktır. Özellikle Hukuk Muhakemeleri Kanununda değişiklik yapılmasına dair hazırlanan ve TBMM'de görüşülecek olan tasarı ile, yargıcın, avukatı "duruşmadan çıkarması" veya "duruşmaya kabul etmemesi" gibi "akla ziyan" yaklaşımlar, bu stratejinin taktikleridir. Uyumlu ve Uslu Avukatlar, Yargıda adaletin oluşmasının koşulu değildir. Avukat olmayan ve bu mesleğin yapılmasındaki tüm ilkelerden bihaber olan yasa hazırlayıcılarının elinden çıkan bu düzenleme, tek kelime ile "ayıptır". Bu düzenlemeyi savunanlar, "savunma stratejisi" denilen kavramı bilmeli ve onun gereği olan düzenlemeleri önermelidirler. Avukat yargının kurucu unsurudur ve bu nedenle de yargılamanın şekli bir unsuru olarak görülemez. Anayasanın 36. Maddesinde düzenlenen hak arama hürriyetinin vasıtası ve teminatı olan avukatlara getirilen her kısıtlamanın, özü itibariyle halkın hak arama hürriyetine getirilmiş bir sınırlama olduğu bilinmeli ve bu düzenlemeden ivedi olarak vazgeçilmelidir. SİYASAL MANİPÜLASYON Keza, kısa bir süre içinde TBMM'ne getirileceğini öğrendiğimiz Avukatlık Yasa Tasarısı da anlatmaya çalıştığımız, siyasal stratejilerinin bir parçasını oluşturacak anlayış ile düzenlenmiştir. Adalet Bakanı'nın Barolara tercih ettiği özel toplantılarındaki konuşmalarından öğrendiğimiz bu gelişme, düzenlenmesindeki usulden, tartışıldığı mekanlara ve içeriğine  kadar antidemokratiktir. Adalet Bakanlığı'nda bir tek avukatın bile katılmadığı, sadece "yargıç kadrolu" kamu görevlileri tarafından hazırlanan tasarı, mesleğin sorunlarına çözüm getirmediği gibi, yeni çözümsüzlüklerin kaynağı olacaktır. Bu tasarı, Barolar üzerinde Adalet Bakanlığı'nı vesayet makamı konumuna getirmektedir. Baroların, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak ve korumak konusundaki işlevselliğinden mahrum bırakılması,  demokrasi iddiasından vazgeçilmesiyle eşdeğerdir. Özellikle de Baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin seçimlerine yönelik olarak getirilen düzenleme, Bakanlığın asıl niyetinin demokrasiyi güçlendirip, mesleğin geleceğini şekillendirmekten çok, siyasal özlü manipülasyonla meşgul olduğunu göstermektedir.   MESLEĞİMİZİN YASALARINI HAZIRLARKEN BAROLARI GÖZ ARDI EDEMEZSİNİZ! 2006 yılında Anayasaya aykırı olarak sınavı kaldıran Bakanlığın, mesleğimize indirdiği darbeden sonra, şimdi yürürlüğe sokmayı düşündüğü düzenleme ile sınavı yeniden getirmekte olması, bir özeleştiri olarak değil, tarihsel yanılgılarının ikrarı olarak değerlendirilmelidir. Bu yanılgının bedelini ödemek zorunda bırakılan avukatların sayısı 4 yıl sonra 150.000'e ulaşacaktır.  Bu rakam, ihtiyacı ifade eden bir sayı değildir. Ege-Marmara Baro Başkanları olarak, Avukatlık sınavını "ön koşul" saymakla birlikte, önemli başka sorunlarımıza da işaret etmeyi görev sayarız. Bu sorunlarımızı yargı reformu bağlamında tartışacağımız, adı Adaletle anılan Bakanlığın, mesleğimizin yasalarını hazırlarken Baroları ve TBB'ni göz ardı etmesini anlamakta güçlük çekmekteyiz. Bu çerçevede çabalar geliştirmek yerine, zorunlu arabuluculuk gibi, Anayasaya aykırılığı açık olan düzenlemeler ile "meslek alanının daraltılması" ve giderek bunun emek dünyasının yalnızlaştırılmasındaki bir unsura dönüştürülmesi, asla kabul edilemez. Keza, halkın adalete erişimindeki en temel mekanizma konumunda bulunan Adli Yardım için yeterince kaynak aktarılmamasının, giderek mesleğimizin angaryaya dönüşmesi gibi sonuçlar doğurmakta olması, temel kaygı nedenimizdir. Demokratik ülkelerin avukatları, o ülkelerin yurttaşlarının sesidir. Avukatların sesi kesilirse, yurttaşların da nefesi kesilir. Ege-Marmara Baro Başkanları, bu sesi duyurmaktadırlar. Sadece ve yalnız yurttaşları için.....   MANİSA BARO BAŞKANI                      AV.ALİ ARSLAN ANTALYA BARO BAŞKANI                  AV.POLAT BALKAN AYDIN BARO BAŞKANI                         AV.GÖKHAN BOZKURT BALIKESİR BARO BAŞKANI               AV.EROL KAYABAY BİLECİK BARO BAŞKANI                     AV.HALİME AYNUR BURDUR BARO BAŞKANI                    AV.RAMAZAN GEDİK BURSA BARO BAŞKANI                        AV.GÜRKAN ALTUN ÇANAKKALE BARO BAŞKANI                       AV.BÜLENT ŞARLAN DENİZLİ BARO BAŞKANI                     AV.MÜJDAT İLHAN EDİRNE BARO BAŞKANI                      AV.ÖZGÜR YILDIRIM İSTANBUL BARO BAŞKANI                 AV.MEHMET DURAKOĞLU İZMİR BARO BAŞKANI                          AV.AYDIN ÖZCAN KIRKLARELİ BARO BAŞKANI                       AV.TURGAY HINIZ KOCAELİ BARO BAŞKANI                   AV.SERTİF GÖKÇE KÜTAHYA BARO BAŞKANI                 AV.AHMET ATAM MUĞLA BARO BAŞKANI                                  AV.CUMHUR UZUN SAKARYA BARO BAŞKANI                  AV. ZAFER KAZAN TEKİRDAĞ BARO BAŞKANI                AV.ERHAN SEZER UŞAK BARO BAŞKANI                           AV.GÜRCAN SAĞCAN YALOVA BARO BAŞKANI                    AV. HAKAN GERGEROĞLU  
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakarya24haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana Escort Çukurova Escort Seyhan Escort Ankara Escort Mamak Escort Etimesgut Escort Polatlı Escort Pursaklar Escort Haymana Escort Çankaya Escort Keçiören Escort Sincan Escort Antalya Escort Kumluca Escort Konyaaltı Escort Manavgat Escort Muratpaşa Escort Kaş Escort Alanya Escort Kemer Escort Bursa Escort Eskişehir Escort Gaziantep Escort Şahinbey Escort Nizip Escort Şehitkamil Escort İstanbul Escort Merter Escort Nişantaşı Escort Şerifali Escort Maltepe Escort Sancaktepe Escort Eyüpsultan Escort Şişli Escort Kayaşehir Escort Büyükçekmece Escort Beşiktaş Escort Mecidiyeköy Escort Zeytinburnu Escort Sarıyer Escort Bayrampaşa Escort Fulya Escort Beyoğlu Escort Başakşehir Escort Tuzla Escort Beylikdüzü Escort Pendik Escort Bağcılar Escort Ümraniye Escort Üsküdar Escort Esenyurt Escort Küçükçekmece Escort Esenler Escort Güngören Escort Kurtköy Escort Bahçelievler Escort Sultanbeyli Escort Ataşehir Escort Kağıthane Escort Fatih Escort Çekmeköy Escort Çatalca Escort Bakırköy Escort Kadıköy Escort Avcılar Escort Beykoz Escort Kartal Escort İzmir Escort Balçova Escort Konak Escort Bayraklı Escort Buca Escort Çiğli Escort Gaziemir Escort Bergama Escort Karşıyaka Escort Urla Escort Bornova Escort Çeşme Escort Kayseri Escort Kocaeli Escort Gebze Escort İzmit Escort Malatya Escort Manisa Escort Mersin Escort Yenişehir Escort Mezitli Escort Erdemli Escort Silifke Escort Akdeniz Escort Anamur Escort Muğla Escort Bodrum Escort Milas Escort Dalaman Escort Marmaris Escort Fethiye Escort Datça Escort Samsun Escort Atakum Escort İlkadım Escort Adıyaman Escort Afyonkarahisar Escort Ağrı Escort Aksaray Escort Amasya Escort Ardahan Escort Artvin Escort Aydın Escort Balıkesir Escort Bartın Escort Batman Escort Bayburt Escort Bilecik Escort Bingöl Escort Bitlis Escort Bolu Escort Burdur Escort Çanakkale Escort Çankırı Escort Çorum Escort Denizli Escort Diyarbakır Escort Düzce Escort Edirne Escort Elazığ Escort Erzincan Escort Erzurum Escort Giresun Escort Gümüşhane Escort Hakkari Escort Hatay Escort Iğdır Escort Isparta Escort Kahramanmaraş Escort Karabük Escort Karaman Escort Kars Escort Kastamonu Escort Kırıkkale Escort Kırklareli Escort Kırşehir Escort Kilis Escort Konya Escort Kütahya Escort Mardin Escort Muş Escort Nevşehir Escort Niğde Escort Ordu Escort Osmaniye Escort Rize Escort Sakarya Escort Siirt Escort Sinop Escort Sivas Escort Şanlıurfa Escort Şırnak Escort Tekirdağ Escort Tokat Escort Trabzon Escort Tunceli Escort Uşak Escort Van Escort Yalova Escort Yozgat Escort Zonguldak Escort
Antalya Escort Kumluca Escort Konyaaltı Escort Manavgat Escort Muratpaşa Escort Kaş Escort Alanya Escort Kemer Escort aksu escort Döşemealtı Escort kepez escort demre escort elmalı escort finike escort gazipaşa escort korkuteli escort serik escort
izmir escort aliağa escort balçova escort bayindir escort bayraklı escort bergama escort beydağ escort bornova escort buca escort çeşme escort çiğli escort dikili escort foça escort gaziemir escort güzelbahçe escort karabağlar escort karşıyaka escort kemalpaşa escort kınık escort kiraz escort konak escort menderes escort menemen escort narlıdere escort ödemiş escort seferihisar escort selçuk escort tire escort torbalı escort urla escort alsancak escort
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.