Nafaka Çalıştayı sonuç raporu yayımlandı

MANŞET (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 17.10.2019 - 18:32, Güncelleme: 17.05.2021 - 23:25 2035+ kez okundu.
 

Nafaka Çalıştayı sonuç raporu yayımlandı

Sakarya Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin yayımladığı Nafaka Çalıştayı’nın sonuç raporunda, “Nafakanın süreli hale getirilmesi kadının mağduriyetini artıracak ve onu şiddet gördüğü ve mutsuz olduğu bir evliliğe katlanmak zorunda bırakacaktır. Yoksulluk Nafakası konusunda yeni bir yasal düzenlemeye ve içtihat değişikliğine ihtiyaç yoktur” denildi. Sakarya Barosu Kadın Hakları Merkezi, 28 Eylül’de düzenlediği ve konuşmacı olarak; Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Av. Sema Kendirci Uğurman, Eşitlik İzleme Kadın Grubu Av. Hülya Gülbahar ve Ufuk Üniversitesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özge Yücel’in katıldığı Nafaka Çalıştayı’nın sonuç raporunu açıkladı. Kadın Hakları Merkezi tarafından açıklanan sonuç raporunda: NAFAKA HAKKINA MÜDAHALE AYRIMCIDIR, TÜRKİYE ŞARTLARINDA CEDAW VE İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE AYKIRIDIR. Kadınlar aleyhine cinsiyet ayrımcılığı sebebiyle yoksulluk nafakasından en çok kadınların yararlanması/ yararlanmak zorunda kalması nedeniyle nafaka hakkına yapılacak müdahaleler kadınlar aleyhine DOLAYLI AYRIMCILIK oluşturur ve CEDAW hükümlerine aykırı düşer.   Şiddet döngüsünden kurtulamayan kadınlar üzerinde yoksulluk nafakası üzerinden mali anlamda baskı ve tehdit yaratmak, şiddetle mücadeleyi etkisiz hale getirmek, dahası şiddetle mücadeledeki pozitif yükümlülükleri ihlal etmek anlamına gelir, İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE aykırı düşer.   TÜRK MEDENİ KANUNU DÜZENLEMELERİ TUTARLIDIR.   Nafaka yükümlülüğünün dört farklı temeli vardır: mevcut evlilik birliğinin giderlerine katılma yükümlülüğü (birlikte veya ayrı yaşarken), soy bağının doğrudan sonucu olarak çocuğa bakma yükümlülüğü, önceki evlilik birliğine dayanan dayanışma yükümlülüğü ve hısımlar arasında dayanışma yükümlülüğü.   Nafaka yükümlülüğü, hangi ilişkiden kaynaklanırsa kaynaklansın kusurdan bağımsızdır. Zira nafakanın temelinde hukuka aykırı fiil değil bakma veya dayanışma yükümlülüğü vardır.   Yoksulluk nafakası TMK hükümlerine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşülecek olması ile boşanma sebebiyle nafaka alacaklısının daha ağır kusurlu olmaması gibi iki temel koşula bağlanmıştır. KOŞULA BAĞLI Yoksulluk nafakası önceki evlilik birliğine dayanan dayanışma yükümlülüğüne dayandığından nafakayı doğuran şart ortadan kalkmadıkça sürer.   İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.   Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde İRADIN artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.   Yoksulluk nafakası bir yıllık zamanaşımına tabi olduğu için nafaka yükümlüsünün görece geçici bir süre için ödemeden güçsüzlüğe düşmesi halinde nafakanın kaldırılması nafakanın bir daha istenememesine, bağlanmamasına yol açacaktır.   Bu nedenle hâkime iradı sadece azaltma ya da artırma yetkisi tanınması yoksulluk nafakasının amacı ve bağlı olduğu düzenlemeler dikkate alındığında tutarlıdır.   Anayasa Mahkemesi önüne itiraz yoluyla gelmiş olan başvuruya ilişkin 17.05.2012 tarihli kararında Yüksek Mahkeme şu sonuca varmıştır: “Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, ahlâki değerler ve sosyal dayanışma düşüncesi yer almaktadır. Yoksulluk nafakasının amacı nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür.”   YOKSULLUK NAFAKASINA HÜKMEDİLİP HÜKMEDİLMEYECEĞİ KONUSUNDA HAKİME TAKDİR YETKİSİ TANIMAK KADINLAR ALEYHİNE DOLAYLI AYRIMCI BİR TUTUMDUR.   Boşanma davasında hâkime tanınan takdir yetkisinin amacı kamu menfaatini korumak değil, tarafların özgür iradesini olumsuz etkileyecek şartları dikkate alarak tarafların menfaatlerini korumaktır.   Yoksulluk nafakasında da korunacak bir kamusal menfaat yoktur, dolayısıyla geniş bir takdir yetkisi gerektiren olgu da yoktur. Tarafların mali durumları nafakanın yalnızca tutarının belirlenmesinde takdir yetkisini gerektiren bir değişkendir.   Buna karşılık nafakaya hükmedilip hükmedilmeyeceği konusunda takdir yetkisi tanımak kadınlar aleyhine dolaylı ayrımcı bir tutumdur, görünmez ve ücretlendirilmemiş emeğin yol açtığı yoksullaşmanın ve işgücü kaybının görmezden gelinmesi anlamına gelir.   Yoksulluk bir insan hakları sorunudur ve medeni hukuk içindeki kazanımlardan yararlanıp yararlanamayacağı konusunda takdir yetkisini gerektiren bir durum bulunmamaktadır.     UYGULAMADA DAHA ÇOK KADINLAR YOKSULLUK NAFAKASI TALEP ETMEKTEDİR.   Türk Medeni Kanunu hükümleri yoksulluk nafakasını talep etme hakkını cinsiyet ayrımı yapmadan tanımaktadır. Ev işleri ve çocuk bakımı konusunda toplumsal cinsiyet rolleri ve kalıp yargıları, işe alımda gebelik ve çocuk bakımı sebebiyle ayrımcılığa maruz kalma, eşit işe eşit ücret verilmemesi, kadınlara düşük ücret verilmesi, kadınlara ev hanımlığı rütbesinin layık görülmesi, iş yaşamına girme konusunda görünen ve görünmeyen engeller, baskılar ve şiddet, ev işçiliğinin kayıt dışı ve ücretlendirilmeyen bir emek olması, dolayısıyla artı değer yaratması, işsizlikten en çok kadınların payını alması gibi sebeplerle uygulamada genellikle kadınlar yoksulluk nafakası talep etmektedir.   Türkiye taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde kadını güçlendirmeyi, korumayı, şiddeti önlemeyi ve her türlü ayrımcılığa son vermeyi taahhüt etmiştir. Anayasanın 90. maddesi uyarınca bu sözleşmeler kanun hükmündedir.   Nafakanın süreli hale getirilmesi kadının mağduriyetini artıracak ve onu şiddet gördüğü ve mutsuz olduğu bir evliliğe katlanmak zorunda bırakacaktır.   YOKSULLUK NAFAKASI KONUSUNDA YENİ BİR YASAL DÜZENLEMEYE VE İÇTİHAT DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYAÇ YOKTUR.    
Sakarya Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin yayımladığı Nafaka Çalıştayı’nın sonuç raporunda, “Nafakanın süreli hale getirilmesi kadının mağduriyetini artıracak ve onu şiddet gördüğü ve mutsuz olduğu bir evliliğe katlanmak zorunda bırakacaktır. Yoksulluk Nafakası konusunda yeni bir yasal düzenlemeye ve içtihat değişikliğine ihtiyaç yoktur” denildi. Sakarya Barosu Kadın Hakları Merkezi, 28 Eylül’de düzenlediği ve konuşmacı olarak; Türk Kadınlar Birliği Genel Başkanı Av. Sema Kendirci Uğurman, Eşitlik İzleme Kadın Grubu Av. Hülya Gülbahar ve Ufuk Üniversitesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özge Yücel’in katıldığı Nafaka Çalıştayı’nın sonuç raporunu açıkladı. Kadın Hakları Merkezi tarafından açıklanan sonuç raporunda: NAFAKA HAKKINA MÜDAHALE AYRIMCIDIR, TÜRKİYE ŞARTLARINDA CEDAW VE İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE AYKIRIDIR. Kadınlar aleyhine cinsiyet ayrımcılığı sebebiyle yoksulluk nafakasından en çok kadınların yararlanması/ yararlanmak zorunda kalması nedeniyle nafaka hakkına yapılacak müdahaleler kadınlar aleyhine DOLAYLI AYRIMCILIK oluşturur ve CEDAW hükümlerine aykırı düşer.   Şiddet döngüsünden kurtulamayan kadınlar üzerinde yoksulluk nafakası üzerinden mali anlamda baskı ve tehdit yaratmak, şiddetle mücadeleyi etkisiz hale getirmek, dahası şiddetle mücadeledeki pozitif yükümlülükleri ihlal etmek anlamına gelir, İSTANBUL SÖZLEŞMESİNE aykırı düşer.   TÜRK MEDENİ KANUNU DÜZENLEMELERİ TUTARLIDIR.   Nafaka yükümlülüğünün dört farklı temeli vardır: mevcut evlilik birliğinin giderlerine katılma yükümlülüğü (birlikte veya ayrı yaşarken), soy bağının doğrudan sonucu olarak çocuğa bakma yükümlülüğü, önceki evlilik birliğine dayanan dayanışma yükümlülüğü ve hısımlar arasında dayanışma yükümlülüğü.   Nafaka yükümlülüğü, hangi ilişkiden kaynaklanırsa kaynaklansın kusurdan bağımsızdır. Zira nafakanın temelinde hukuka aykırı fiil değil bakma veya dayanışma yükümlülüğü vardır.   Yoksulluk nafakası TMK hükümlerine göre; boşanma yüzünden yoksulluğa düşülecek olması ile boşanma sebebiyle nafaka alacaklısının daha ağır kusurlu olmaması gibi iki temel koşula bağlanmıştır. KOŞULA BAĞLI Yoksulluk nafakası önceki evlilik birliğine dayanan dayanışma yükümlülüğüne dayandığından nafakayı doğuran şart ortadan kalkmadıkça sürer.   İrat biçiminde ödenmesine karar verilen nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır.   Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde İRADIN artırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.   Yoksulluk nafakası bir yıllık zamanaşımına tabi olduğu için nafaka yükümlüsünün görece geçici bir süre için ödemeden güçsüzlüğe düşmesi halinde nafakanın kaldırılması nafakanın bir daha istenememesine, bağlanmamasına yol açacaktır.   Bu nedenle hâkime iradı sadece azaltma ya da artırma yetkisi tanınması yoksulluk nafakasının amacı ve bağlı olduğu düzenlemeler dikkate alındığında tutarlıdır.   Anayasa Mahkemesi önüne itiraz yoluyla gelmiş olan başvuruya ilişkin 17.05.2012 tarihli kararında Yüksek Mahkeme şu sonuca varmıştır: “Evlilik birliğinde eşler arasında geçerli olan dayanışma ve yardımlaşma yükümlülüğünün, evlilik birliğinin sona ermesinden sonra da kısmen devamı niteliğinde olan yoksulluk nafakasının özünde, ahlâki değerler ve sosyal dayanışma düşüncesi yer almaktadır. Yoksulluk nafakasının amacı nafaka alacaklısını zenginleştirmek değildir. Yoksulluk nafakasıyla, boşanma sonucunda yoksulluk içine düşen eşin asgari yaşam gereksinimlerinin karşılanması düşünülmüştür.”   YOKSULLUK NAFAKASINA HÜKMEDİLİP HÜKMEDİLMEYECEĞİ KONUSUNDA HAKİME TAKDİR YETKİSİ TANIMAK KADINLAR ALEYHİNE DOLAYLI AYRIMCI BİR TUTUMDUR.   Boşanma davasında hâkime tanınan takdir yetkisinin amacı kamu menfaatini korumak değil, tarafların özgür iradesini olumsuz etkileyecek şartları dikkate alarak tarafların menfaatlerini korumaktır.   Yoksulluk nafakasında da korunacak bir kamusal menfaat yoktur, dolayısıyla geniş bir takdir yetkisi gerektiren olgu da yoktur. Tarafların mali durumları nafakanın yalnızca tutarının belirlenmesinde takdir yetkisini gerektiren bir değişkendir.   Buna karşılık nafakaya hükmedilip hükmedilmeyeceği konusunda takdir yetkisi tanımak kadınlar aleyhine dolaylı ayrımcı bir tutumdur, görünmez ve ücretlendirilmemiş emeğin yol açtığı yoksullaşmanın ve işgücü kaybının görmezden gelinmesi anlamına gelir.   Yoksulluk bir insan hakları sorunudur ve medeni hukuk içindeki kazanımlardan yararlanıp yararlanamayacağı konusunda takdir yetkisini gerektiren bir durum bulunmamaktadır.     UYGULAMADA DAHA ÇOK KADINLAR YOKSULLUK NAFAKASI TALEP ETMEKTEDİR.   Türk Medeni Kanunu hükümleri yoksulluk nafakasını talep etme hakkını cinsiyet ayrımı yapmadan tanımaktadır. Ev işleri ve çocuk bakımı konusunda toplumsal cinsiyet rolleri ve kalıp yargıları, işe alımda gebelik ve çocuk bakımı sebebiyle ayrımcılığa maruz kalma, eşit işe eşit ücret verilmemesi, kadınlara düşük ücret verilmesi, kadınlara ev hanımlığı rütbesinin layık görülmesi, iş yaşamına girme konusunda görünen ve görünmeyen engeller, baskılar ve şiddet, ev işçiliğinin kayıt dışı ve ücretlendirilmeyen bir emek olması, dolayısıyla artı değer yaratması, işsizlikten en çok kadınların payını alması gibi sebeplerle uygulamada genellikle kadınlar yoksulluk nafakası talep etmektedir.   Türkiye taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde kadını güçlendirmeyi, korumayı, şiddeti önlemeyi ve her türlü ayrımcılığa son vermeyi taahhüt etmiştir. Anayasanın 90. maddesi uyarınca bu sözleşmeler kanun hükmündedir.   Nafakanın süreli hale getirilmesi kadının mağduriyetini artıracak ve onu şiddet gördüğü ve mutsuz olduğu bir evliliğe katlanmak zorunda bırakacaktır.   YOKSULLUK NAFAKASI KONUSUNDA YENİ BİR YASAL DÜZENLEMEYE VE İÇTİHAT DEĞİŞİKLİĞİNE İHTİYAÇ YOKTUR.    
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakarya24haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana Escort Çukurova Escort Seyhan Escort Ankara Escort Mamak Escort Etimesgut Escort Polatlı Escort Pursaklar Escort Haymana Escort Çankaya Escort Keçiören Escort Sincan Escort Antalya Escort Kumluca Escort Konyaaltı Escort Manavgat Escort Muratpaşa Escort Kaş Escort Alanya Escort Kemer Escort Bursa Escort Eskişehir Escort Gaziantep Escort Şahinbey Escort Nizip Escort Şehitkamil Escort İstanbul Escort Merter Escort Nişantaşı Escort Şerifali Escort Maltepe Escort Sancaktepe Escort Eyüpsultan Escort Şişli Escort Kayaşehir Escort Büyükçekmece Escort Beşiktaş Escort Mecidiyeköy Escort Zeytinburnu Escort Sarıyer Escort Bayrampaşa Escort Fulya Escort Beyoğlu Escort Başakşehir Escort Tuzla Escort Beylikdüzü Escort Pendik Escort Bağcılar Escort Ümraniye Escort Üsküdar Escort Esenyurt Escort Küçükçekmece Escort Esenler Escort Güngören Escort Kurtköy Escort Bahçelievler Escort Sultanbeyli Escort Ataşehir Escort Kağıthane Escort Fatih Escort Çekmeköy Escort Çatalca Escort Bakırköy Escort Kadıköy Escort Avcılar Escort Beykoz Escort Kartal Escort İzmir Escort Balçova Escort Konak Escort Bayraklı Escort Buca Escort Çiğli Escort Gaziemir Escort Bergama Escort Karşıyaka Escort Urla Escort Bornova Escort Çeşme Escort Kayseri Escort Kocaeli Escort Gebze Escort İzmit Escort Malatya Escort Manisa Escort Mersin Escort Yenişehir Escort Mezitli Escort Erdemli Escort Silifke Escort Akdeniz Escort Anamur Escort Muğla Escort Bodrum Escort Milas Escort Dalaman Escort Marmaris Escort Fethiye Escort Datça Escort Samsun Escort Atakum Escort İlkadım Escort Adıyaman Escort Afyonkarahisar Escort Ağrı Escort Aksaray Escort Amasya Escort Ardahan Escort Artvin Escort Aydın Escort Balıkesir Escort Bartın Escort Batman Escort Bayburt Escort Bilecik Escort Bingöl Escort Bitlis Escort Bolu Escort Burdur Escort Çanakkale Escort Çankırı Escort Çorum Escort Denizli Escort Diyarbakır Escort Düzce Escort Edirne Escort Elazığ Escort Erzincan Escort Erzurum Escort Giresun Escort Gümüşhane Escort Hakkari Escort Hatay Escort Iğdır Escort Isparta Escort Kahramanmaraş Escort Karabük Escort Karaman Escort Kars Escort Kastamonu Escort Kırıkkale Escort Kırklareli Escort Kırşehir Escort Kilis Escort Konya Escort Kütahya Escort Mardin Escort Muş Escort Nevşehir Escort Niğde Escort Ordu Escort Osmaniye Escort Rize Escort Sakarya Escort Siirt Escort Sinop Escort Sivas Escort Şanlıurfa Escort Şırnak Escort Tekirdağ Escort Tokat Escort Trabzon Escort Tunceli Escort Uşak Escort Van Escort Yalova Escort Yozgat Escort Zonguldak Escort
Antalya Escort Kumluca Escort Konyaaltı Escort Manavgat Escort Muratpaşa Escort Kaş Escort Alanya Escort Kemer Escort aksu escort Döşemealtı Escort kepez escort demre escort elmalı escort finike escort gazipaşa escort korkuteli escort serik escort
izmir escort aliağa escort balçova escort bayindir escort bayraklı escort bergama escort beydağ escort bornova escort buca escort çeşme escort çiğli escort dikili escort foça escort gaziemir escort güzelbahçe escort karabağlar escort karşıyaka escort kemalpaşa escort kınık escort kiraz escort konak escort menderes escort menemen escort narlıdere escort ödemiş escort seferihisar escort selçuk escort tire escort torbalı escort urla escort alsancak escort
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.