Çok Kültürlü Ve Çok Uluslu Bir Eğitim Ortamımız Var
Çok Kültürlü Ve Çok Uluslu Bir Eğitim Ortamımız Var
Çok Kültürlü Ve Çok Uluslu Bir Eğitim Ortamımız Var
Çok Kültürlü Ve Çok Uluslu Bir Eğitim Ortamımız Var
TRT Avaz’da yayınlanan ‘Tercih Atlası’ programına konuk olan SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Biz sınıflarımızda bir ülkeden en fazla üç öğrenci olmasına özen gösteriyoruz. Böylece çok kültürlü ve çok uluslu bir eğitim ortamı oluşuyor.” dedi.
Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, TRT Avaz’da yayınlanan ‘Tercih Atlası’ programına konuk olarak moderatör Burçak Ateş Güler’in sorularını cevaplandırdı. Sarıbıyık SUBÜ’nün vizyonu, +1 Eğitim Modeli, Ar-Ge çalışmaları, projeleri ve uluslararası öğrencilere yönelik perspektifleri hakkında bilgiler paylaştı.
Kültür ve ticaret elçileri yetişiyor
Üniversitede eğitim gören uluslararası öğrencilerin birçok katkı sunduğunu belirten SUBÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, “Bugün üniversitemizde 100'ü aşkın ülkeden 4 binin üzerinde uluslararası öğrenci eğitim görüyor. Sadece Kazakistan’dan 1.000’e yakın öğrencimiz var. Bu öğrenciler yalnızca eğitim almıyor; kültürümüzü öğreniyor, iş dünyasında deneyim kazanıyor ve ülkelerine döndüklerinde birer kültür ve ticaret elçisi haline geliyorlar.
Dil Eğitim-Öğretim Uygulama ve Araştırma Merkezimizde sadece Türkçe öğrenmiyor, birçok etkinliğin parçası oluyorlar. Uluslararası öğrencilerimizin iş dünyası ile ilgili çalışmalarını 'Genç Ticaret Köprüsü' gibi projelerle destekliyoruz. Biz sınıflarımızda bir ülkeden en fazla üç öğrenci olmasına özen gösteriyoruz.
Böylece çok kültürlü ve çok uluslu bir eğitim ortamı oluşuyor. Bu da hem uluslararası öğrenciler hem de Türk öğrenciler için büyük bir fırsat. Bugün sınıf arkadaşınız olan biri, yarın gittiğiniz ülkede kapısını çalabileceğiniz bir dost oluyor” ifadelerini kullandı.
Her takımda bir uluslararası öğrenci
Teknoloji yarışmalarıyla uygulamalı eğitimi pekiştirdiklerini belirten Sarıbıyık, “Yaparak öğrenmenin en güçlü alanlarından biri teknoloji yarışmalarıdır. Biz Türkiye’de bu alanda Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğü’nü kuran ilk üniversiteyiz. 7/24 açık olan bu merkezde öğrencilerimiz projeler geliştiriyor, araçlar üretiyor, yarışmalara hazırlanıyor.
Burada kayıtlı 1.000 öğrencimiz var ve her biri istediği zaman gelip çalışabiliyor. Geçtiğimiz yıl Teknofest’te 10 farklı kategoride ödül aldık. Elektrikli araçta ilk ikiye, hidrojenli araçta ilk üçe girdik. Otonom araçta parkuru tamamlayan tek üniversite olduk. Yapay zekâ araştırma merkezimizle koordineli çalışan bu yapı, uluslararası öğrencilerimizi de içine alıyor.
Biz her takımda uluslararası bir öğrenci yer alsın istiyoruz. Bu başarılarımız TÜBİTAK’ın dikkatini çekti. Ziyaretleri sonrası Türkiye genelinde Milli Teknoloji Atölyeleri kurulmasına öncülük ettik. Öğrencilere imkân verdiğinizde neler başarabildiklerini görüyorsunuz. Bu da bizleri çok umutlandırıyor.”
Birçok alanda ödül
Üniversitenin aldığı ödülleri ve akreditasyon başarısını hatırlatan Sarıbıyık, “2018 yılında kurulmuş genç bir üniversite olmamıza rağmen köklü bir geçmişimiz var. Sakarya Üniversitesi’nden ayrıldık ama onun da kökü İstanbul Teknik Üniversitesi’ne (İTÜ) dayanıyor. Biz kendimizi İTÜ’nün torunu olarak görüyoruz. Bu akademik altyapının getirdiği güçle Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Üstün Başarı Ödülü dâhil olmak üzere birçok ödül aldık. 3+1 ve 7+1 uygulamaları, Teknoloji Yarışmaları Koordinatörlüğümüz ve sürdürülebilir eğitim çalışmalarımız bağımsız dış kuruluşlarca ödüllendirildi.
Son olarak Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından verilen 5 yıllık kurumsal tam akreditasyonu alan 28 üniversiteden biri olduk. Değerlendirilme niteliklerini taşıyan tüm programlarımız akredite. Mezunlarımızın diplomaları Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi (TYÇ) logosunu taşıyor ve dünyanın her yerinde geçerli” diye konuştu.
Başka bir ülkeyi tanımak çok kıymetli
Öğrenci ve akademisyen değişimini teşvik ettiklerini söyleyen Sarıbıyık, “Uluslararası değişim programlarını çok önemsiyoruz. Gitmek isteyen her öğrenciyi göndermek istiyoruz.
Erasmus kapsamında doktora tez aşamasındaki öğrenciler için kaynak ayırdık. Çünkü başka bir ülkeyi görmek, birkaç gün orada kalmak bile bir seçimlik dersten çok daha fazla katkı sağlıyor. Aynı şekilde akademisyenlerimiz de gidiyor.
Başka ülkelerden hocalar da bize geliyor. Bu da bilgi ve deneyim paylaşımı açısından çok değerli. Ben her zaman şunu söylüyorum; 'Sizden iyiyse bir şeyler getirin, siz daha iyiyseniz bir şeyler götürün.' Olaylara olumlu taraftan bakmak lazım” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.