Türkiye’nin Suriye’deki Varlığı İsrail’i Rahatsız Ediyor

EĞİTİM 27.03.2025 - 17:50, Güncelleme: 27.03.2025 - 17:50 1722+ kez okundu.
 

Türkiye’nin Suriye’deki Varlığı İsrail’i Rahatsız Ediyor

Türkiye’nin Suriye’deki Varlığı İsrail’i Rahatsız Ediyor

‘Türkiye’nin Ortadoğu Politikası’ konulu söyleşiyle ‘SUBÜ Konuşmaları’nın 92’inci konuşmacısı olan SAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat, “Türkiye’nin Suriye’de geçmişten gelen bir askeri varlığı var. Şimdi daha kalıcı askeri üsler kurulması gündemde. Bu da tabii İsrail'i ciddi şekilde rahatsız ediyor” dedi. Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 92’inci konuşmacısı, ‘Türkiye’nin Ortadoğu Politikası’ konulu söyleşiyle Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatörlüğü’nden Öğretim Görevlisi Ömer Çiçek’in üstlendiği söyleşide; Türkiye'nin Filistin ve Suriye politikası başta olmak üzere Ortadoğu'daki yumuşak güç uygulamaları ve geleceğe yönelik politika perspektifi gibi konular üzerine konuşuldu. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor. Çabalar yetersiz kalıyor Türkiye’nin birçok Batılı ülkenin aksine İsrail’in Filistin’deki soykırımına karşı çıktığını belirten SAÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat, “Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin desteklediği bir İsrail saldırganlığı söz konusu olunca gerek Türkiye'nin, gerek Müslüman Ortadoğu ülkelerinin ve hatta bütün İslam ülkelerinin ekonomik ve askeri kapasitelerine baktığımızda bu soykırımı önleme konusunda maalesef çok da yeterli kapasiteleri olmadığını görüyoruz. Bunun yanında bir de maalesef birlik içerisinde hareket etmemek de söz konusu. O yüzden Türkiye elinden geleni yapmaya çalışıyor ama şu ana kadar gördüğümüz kadarıyla bu yetersiz kaldı. Ekonomiyi bir yaptırım aracı olarak devreye sokabilecek olan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin de burada Türkiye, İran ve Cezayir gibi İsrail'e karşı duran ülkelerin safına katılması gerekiyor. Türkiye neler yaptı? Bir kere söylem düzeyinde ciddi şekilde İsrail'e karşı çıkıyor ve ağır eleştiride bulunuyor. İkincisi Güney Afrika Cumhuriyeti’nin açtığı soykırım davasına Türkiye müdahil oldu. Üçüncüsü ticareti kesti ve dördüncüsü diplomatik ilişkileri asgari düzeye indirdi. Bütün bunların yanında Türkiye uluslararası toplum nezdinde de aslında bir farkındalık oluşturmaya çalışıyor.” Yeni hedefler İran ve Türkiye olabilir Netanyahu’nun Siyonist ekibin sadece bir parçası olduğunu vurgulayan İnat, “Belki de en önemli parçası değil. En önemli parçalarını Amerika'da aramak gerekiyor. Siyonist lobinin Gazze’nin ötesinde Ortadoğu’da bir takım planları söz konusu. Bunlardan bir tanesi de İran'ın tahrip edilmesi. İran'da mümkünse rejimin değiştirilmesi. Mümkün değilse bir şekilde İran'ın gücünün budanması. Ondan sonraki aşamada belki Türkiye. Türkiye de İsrail'i bu şekilde eleştiren bu şekilde karşı çıkan ve uzun vadede İsrail açısından ve Siyonizmin planları açısından tehdit olarak görülen bir ülke. Türkiye'nin de aynı şekilde gücünün yıpratılması isteniyor. Kaldı ki son 10 yıl içerisinde 15 yıl içerisinde Türkiye’nin yaşadığı bir takım sorunları düşünürsek bunları Washington ve İsrail merkezli o Siyonist lobinin çabalarından ayrı görmemek gerekir” diye konuştu. Türkiye’nin varlığı İsrail’i rahatsız ediyor Suriye için tüm risklerin ortadan kalkmadığını söyleyen İnat, “Türkiye Suriye'de devlet inşasına destek vermeye çalışıyor. Bu konuda tecrübesi de var. Somali'de, Libya’da devlet inşası konusunda ve meşru hükümetlerin desteklenmesi konusunda bir tecrübesi var. Türkiye'nin yapmaya çalıştığı ikinci şey yeni yönetimle Avrupa arasında bir bağlantı kurmak. O diyalog zemininde Türkiye ciddi bir rol oynuyor. Bu kısmen başarılı oldu ve Avrupa Birliği toplantısına Suriye’yi davet etti. Orada Suriye’ye yardım kararı aldılar. Suriye'nin en büyük sorunu ekonomik. Yaşanan iç savaştan dolayı ciddi şekilde tahrip olmuş bir ülkeden bahsediyoruz. Elbette güvenlik sorunları da var. Ama öncelikli sorun ekonomik ve ekonomik sorun çözülmezse güvenlik sorunları daha da artacaktır. Halkın memnuniyetsizliği devam ederse o ilk heyecan yani rejimin devrilmesi sonrası oluşan heyecan zamanla ortadan kalkacaktır. Yaptırımların kaldırılması çok kritik öneme sahip. Türkiye bu yaptırımların kaldırılması konusunda ciddi bir çaba gösteriyor. Türkiye’nin Suriye’de geçmişten gelen bir askeri varlığı var. Şimdi daha kalıcı askeri üsler kurulması gündemde. Bu da tabii İsrail'i ciddi şekilde rahatsız ediyor. Geçmişte İran'ın Şam'da üstlenmiş olduğu pozisyonu şimdi Türkiye'nin üstlenmesi İsrail’in çok da hoşuna gitmiyor” ifadelerini kullandı. YPG ile anlaşma çok taraflı kazanç sağladı İsrail’in de Suriye'de kendi bölgesel politikaları çerçevesinde hedefleri olduğunu söyleyen İnat, “İsrail Suriye topraklarının zaten bir kısmını işgal altında tutuyordu. Golan Tepeleri’ndeki işgali biraz daha genişletti. Suriye'de azınlık olan Dürzilere ve Kürtlere onları destekleyeceği yönünde bir takım yanlış mesajları söz konusu. Ben sizin arkanızdayım siz mevcut yönetimle barışmak zorunda değilsiniz diyor. Bu da Suriye'nin toprak bütünlüğünün önündeki ciddi engellerden bir tanesi. Ruslar ve İranlıların etkisi azaldı ama tamamen ortadan kalkmadı. Amerikalılar hala oradalar. Trump aslında çekilmeyi istemesine rağmen Siyonist lobinin baskısıyla bir şekilde Amerikan askerleri orada kalmaya devam etti. YPG’nin riskinin ortadan kaldırılması konusunda bu ay içerisinde bir gelişme oldu. Şam yönetimi ile YPG arasında bir anlaşma imzalandı. Bu aslında Suriye’nin bölünmesinin önüne geçebilecek pozitif bir gelişme. Bu Türkiye için de iyi bir anlaşma. Çünkü Türkiye'nin temel hedefi zaten PKK'nın oradaki kolu olan YPG'nin bir şekilde silah bırakması ve orada bir özerk yönetim oluşturmamasıydı. Bu çözümle aslında Amerikan askerlerine de ihtiyaç kalmayacaktır. Burada bir Amerikan ikilemi söz konusu. Trump Çin'e odaklanmak istediği için Suriye'den çekilmek istiyor. Türkiye'yi daha fazla rahatsız etmek istemiyor. Çin'e karşı politikasında Türkiye'yi yanına çekmek istiyor. Ama Siyonist aktörler Suriye'de bir şekilde Amerikan varlığının devamını istiyorlar.” Teorik anlamda Avrupa Birliği örnek alınmalı Ortadoğu’da etnik ve mezhepsel farklılıkların aşılarak Avrupa Birliği benzeri bir yapının oluşturulmasının mümkün olup olmadığına yönelik soruyu yanıtlayan İnat, “Avrupa'nın tarihine baktığımızda Ortadoğu'dan daha fazla etnik, mezhep ve bölgesel üstünlük savaşları söz konusu. Onlar da farklılıkları yönetemedikleri dönemlerde çok büyük savaşlara sürüklendiler. I ve II. Dünya Savaşlarını başlattılar. Bu savaşlarda 80 milyon civarında insan hayatını kaybettiği söyleniyor. Ama Dünya Savaşı ile birlikte dibi gördükten ve felaketi yaşadıktan sonra artık farklı bir yol tercih etmeye karar verdiler. ‘Farklılıklarımızı yönetmeyi öğrenmemiz gerekir. Mezhepsel ve etnik farklılıklar bizi savaşa sürüklememeli, bölgesel üstünlük mücadelesi bizi savaşa sürüklenmeli, ortak hareket etmeliyiz’ dediler ve bunda başarılı oldular. 70 yıldır Avrupa'da bir savaş yok. Bunun yanında ekonomik olarak getirdiği ciddi avantajlar söz konusu. Ortadoğu ülkelerinin de bunu öğrenmesi gerekiyor. Ancak oradan çok uzağız. Ama 27 ülke dünyanın başka bir bölgesinde bunu yapabiliyorsa 16 tane ülke Ortadoğu'da bunu neden yapamasın. Yapmaları gereken şey mezhepsel farklılıkları yönetmeyi öğrenmek, etnik farklılıkların çatışmalara sürüklemesini önlemek ve bölgesel güç mücadelesinde birbiriyle çatışmanın değil birlikte hareket etmenin kendilerine daha büyük bir güç getireceğini ve kapasitelerini geliştireceğini öğrenmek. Böyle olmuş olsa İsrail bu soykırımı gerçekleştirebilir miydi? Cesaret edemeyebilirdi. Bu saldırganlığın Müslümanların birbirlerine karşı çatışmaları savaşmaları birbirlerini öldürmeleriyle alakası yoktur diyebilir miyiz?”
Türkiye’nin Suriye’deki Varlığı İsrail’i Rahatsız Ediyor

‘Türkiye’nin Ortadoğu Politikası’ konulu söyleşiyle ‘SUBÜ Konuşmaları’nın 92’inci konuşmacısı olan SAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat, “Türkiye’nin Suriye’de geçmişten gelen bir askeri varlığı var.

Şimdi daha kalıcı askeri üsler kurulması gündemde. Bu da tabii İsrail'i ciddi şekilde rahatsız ediyor” dedi.

Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (SUBÜ) tarafından düzenlenen SUBÜ Konuşmaları’nın 92’inci konuşmacısı, ‘Türkiye’nin Ortadoğu Politikası’ konulu söyleşiyle Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat oldu. Moderatörlüğünü SUBÜ İletişim Koordinatörlüğü’nden Öğretim Görevlisi Ömer Çiçek’in üstlendiği söyleşide; Türkiye'nin Filistin ve Suriye politikası başta olmak üzere Ortadoğu'daki yumuşak güç uygulamaları ve geleceğe yönelik politika perspektifi gibi konular üzerine konuşuldu. Programın tamamı üniversitenin YouTube kanalı SUBÜ Haber’den istenildiği zaman izlenebiliyor.

Çabalar yetersiz kalıyor

Türkiye’nin birçok Batılı ülkenin aksine İsrail’in Filistin’deki soykırımına karşı çıktığını belirten SAÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal İnat, “Özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin desteklediği bir İsrail saldırganlığı söz konusu olunca gerek Türkiye'nin, gerek Müslüman Ortadoğu ülkelerinin ve hatta bütün İslam ülkelerinin ekonomik ve askeri kapasitelerine baktığımızda bu soykırımı önleme konusunda maalesef çok da yeterli kapasiteleri olmadığını görüyoruz.

Bunun yanında bir de maalesef birlik içerisinde hareket etmemek de söz konusu. O yüzden Türkiye elinden geleni yapmaya çalışıyor ama şu ana kadar gördüğümüz kadarıyla bu yetersiz kaldı. Ekonomiyi bir yaptırım aracı olarak devreye sokabilecek olan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi ülkelerin de burada Türkiye, İran ve Cezayir gibi İsrail'e karşı duran ülkelerin safına katılması gerekiyor.

Türkiye neler yaptı? Bir kere söylem düzeyinde ciddi şekilde İsrail'e karşı çıkıyor ve ağır eleştiride bulunuyor. İkincisi Güney Afrika Cumhuriyeti’nin açtığı soykırım davasına Türkiye müdahil oldu. Üçüncüsü ticareti kesti ve dördüncüsü diplomatik ilişkileri asgari düzeye indirdi. Bütün bunların yanında Türkiye uluslararası toplum nezdinde de aslında bir farkındalık oluşturmaya çalışıyor.”

Yeni hedefler İran ve Türkiye olabilir

Netanyahu’nun Siyonist ekibin sadece bir parçası olduğunu vurgulayan İnat, “Belki de en önemli parçası değil. En önemli parçalarını Amerika'da aramak gerekiyor. Siyonist lobinin Gazze’nin ötesinde Ortadoğu’da bir takım planları söz konusu. Bunlardan bir tanesi de İran'ın tahrip edilmesi. İran'da mümkünse rejimin değiştirilmesi. Mümkün değilse bir şekilde İran'ın gücünün budanması.

Ondan sonraki aşamada belki Türkiye. Türkiye de İsrail'i bu şekilde eleştiren bu şekilde karşı çıkan ve uzun vadede İsrail açısından ve Siyonizmin planları açısından tehdit olarak görülen bir ülke.

Türkiye'nin de aynı şekilde gücünün yıpratılması isteniyor. Kaldı ki son 10 yıl içerisinde 15 yıl içerisinde Türkiye’nin yaşadığı bir takım sorunları düşünürsek bunları Washington ve İsrail merkezli o Siyonist lobinin çabalarından ayrı görmemek gerekir” diye konuştu.

Türkiye’nin varlığı İsrail’i rahatsız ediyor

Suriye için tüm risklerin ortadan kalkmadığını söyleyen İnat, “Türkiye Suriye'de devlet inşasına destek vermeye çalışıyor. Bu konuda tecrübesi de var. Somali'de, Libya’da devlet inşası konusunda ve meşru hükümetlerin desteklenmesi konusunda bir tecrübesi var.

Türkiye'nin yapmaya çalıştığı ikinci şey yeni yönetimle Avrupa arasında bir bağlantı kurmak. O diyalog zemininde Türkiye ciddi bir rol oynuyor. Bu kısmen başarılı oldu ve Avrupa Birliği toplantısına Suriye’yi davet etti. Orada Suriye’ye yardım kararı aldılar. Suriye'nin en büyük sorunu ekonomik.

Yaşanan iç savaştan dolayı ciddi şekilde tahrip olmuş bir ülkeden bahsediyoruz. Elbette güvenlik sorunları da var. Ama öncelikli sorun ekonomik ve ekonomik sorun çözülmezse güvenlik sorunları daha da artacaktır. Halkın memnuniyetsizliği devam ederse o ilk heyecan yani rejimin devrilmesi sonrası oluşan heyecan zamanla ortadan kalkacaktır.

Yaptırımların kaldırılması çok kritik öneme sahip. Türkiye bu yaptırımların kaldırılması konusunda ciddi bir çaba gösteriyor. Türkiye’nin Suriye’de geçmişten gelen bir askeri varlığı var.

Şimdi daha kalıcı askeri üsler kurulması gündemde. Bu da tabii İsrail'i ciddi şekilde rahatsız ediyor. Geçmişte İran'ın Şam'da üstlenmiş olduğu pozisyonu şimdi Türkiye'nin üstlenmesi İsrail’in çok da hoşuna gitmiyor” ifadelerini kullandı.

YPG ile anlaşma çok taraflı kazanç sağladı

İsrail’in de Suriye'de kendi bölgesel politikaları çerçevesinde hedefleri olduğunu söyleyen İnat, “İsrail Suriye topraklarının zaten bir kısmını işgal altında tutuyordu. Golan Tepeleri’ndeki işgali biraz daha genişletti. Suriye'de azınlık olan Dürzilere ve Kürtlere onları destekleyeceği yönünde bir takım yanlış mesajları söz konusu.

Ben sizin arkanızdayım siz mevcut yönetimle barışmak zorunda değilsiniz diyor. Bu da Suriye'nin toprak bütünlüğünün önündeki ciddi engellerden bir tanesi. Ruslar ve İranlıların etkisi azaldı ama tamamen ortadan kalkmadı. Amerikalılar hala oradalar. Trump aslında çekilmeyi istemesine rağmen Siyonist lobinin baskısıyla bir şekilde Amerikan askerleri orada kalmaya devam etti.

YPG’nin riskinin ortadan kaldırılması konusunda bu ay içerisinde bir gelişme oldu. Şam yönetimi ile YPG arasında bir anlaşma imzalandı. Bu aslında Suriye’nin bölünmesinin önüne geçebilecek pozitif bir gelişme. Bu Türkiye için de iyi bir anlaşma. Çünkü Türkiye'nin temel hedefi zaten PKK'nın oradaki kolu olan YPG'nin bir şekilde silah bırakması ve orada bir özerk yönetim oluşturmamasıydı. Bu çözümle aslında Amerikan askerlerine de ihtiyaç kalmayacaktır.

Burada bir Amerikan ikilemi söz konusu. Trump Çin'e odaklanmak istediği için Suriye'den çekilmek istiyor. Türkiye'yi daha fazla rahatsız etmek istemiyor. Çin'e karşı politikasında Türkiye'yi yanına çekmek istiyor. Ama Siyonist aktörler Suriye'de bir şekilde Amerikan varlığının devamını istiyorlar.”

Teorik anlamda Avrupa Birliği örnek alınmalı

Ortadoğu’da etnik ve mezhepsel farklılıkların aşılarak Avrupa Birliği benzeri bir yapının oluşturulmasının mümkün olup olmadığına yönelik soruyu yanıtlayan İnat, “Avrupa'nın tarihine baktığımızda Ortadoğu'dan daha fazla etnik, mezhep ve bölgesel üstünlük savaşları söz konusu. Onlar da farklılıkları yönetemedikleri dönemlerde çok büyük savaşlara sürüklendiler.

I ve II. Dünya Savaşlarını başlattılar. Bu savaşlarda 80 milyon civarında insan hayatını kaybettiği söyleniyor. Ama Dünya Savaşı ile birlikte dibi gördükten ve felaketi yaşadıktan sonra artık farklı bir yol tercih etmeye karar verdiler.

‘Farklılıklarımızı yönetmeyi öğrenmemiz gerekir. Mezhepsel ve etnik farklılıklar bizi savaşa sürüklememeli, bölgesel üstünlük mücadelesi bizi savaşa sürüklenmeli, ortak hareket etmeliyiz’ dediler ve bunda başarılı oldular. 70 yıldır Avrupa'da bir savaş yok. Bunun yanında ekonomik olarak getirdiği ciddi avantajlar söz konusu.

Ortadoğu ülkelerinin de bunu öğrenmesi gerekiyor. Ancak oradan çok uzağız. Ama 27 ülke dünyanın başka bir bölgesinde bunu yapabiliyorsa 16 tane ülke Ortadoğu'da bunu neden yapamasın.

Yapmaları gereken şey mezhepsel farklılıkları yönetmeyi öğrenmek, etnik farklılıkların çatışmalara sürüklemesini önlemek ve bölgesel güç mücadelesinde birbiriyle çatışmanın değil birlikte hareket etmenin kendilerine daha büyük bir güç getireceğini ve kapasitelerini geliştireceğini öğrenmek.

Böyle olmuş olsa İsrail bu soykırımı gerçekleştirebilir miydi? Cesaret edemeyebilirdi. Bu saldırganlığın Müslümanların birbirlerine karşı çatışmaları savaşmaları birbirlerini öldürmeleriyle alakası yoktur diyebilir miyiz?”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakarya24haber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana Escort Çukurova Escort Seyhan Escort Ankara Escort Mamak Escort Etimesgut Escort Polatlı Escort Pursaklar Escort Haymana Escort Çankaya Escort Keçiören Escort Sincan Escort Antalya Escort Kumluca Escort Konyaaltı Escort Manavgat Escort Muratpaşa Escort Kaş Escort Alanya Escort Kemer Escort Bursa Escort Eskişehir Escort Gaziantep Escort Şahinbey Escort Nizip Escort Şehitkamil Escort İstanbul Escort Merter Escort Nişantaşı Escort Şerifali Escort Maltepe Escort Sancaktepe Escort Eyüpsultan Escort Şişli Escort Kayaşehir Escort Büyükçekmece Escort Beşiktaş Escort Mecidiyeköy Escort Zeytinburnu Escort Sarıyer Escort Bayrampaşa Escort Fulya Escort Beyoğlu Escort Başakşehir Escort Tuzla Escort Beylikdüzü Escort Pendik Escort Bağcılar Escort Ümraniye Escort Üsküdar Escort Esenyurt Escort Küçükçekmece Escort Esenler Escort Güngören Escort Kurtköy Escort Bahçelievler Escort Sultanbeyli Escort Ataşehir Escort Kağıthane Escort Fatih Escort Çekmeköy Escort Çatalca Escort Bakırköy Escort Kadıköy Escort Avcılar Escort Beykoz Escort Kartal Escort İzmir Escort Balçova Escort Konak Escort Bayraklı Escort Buca Escort Çiğli Escort Gaziemir Escort Bergama Escort Karşıyaka Escort Urla Escort Bornova Escort Çeşme Escort Kayseri Escort Kocaeli Escort Gebze Escort İzmit Escort Malatya Escort Manisa Escort Mersin Escort Yenişehir Escort Mezitli Escort Erdemli Escort Silifke Escort Akdeniz Escort Anamur Escort Muğla Escort Bodrum Escort Milas Escort Dalaman Escort Marmaris Escort Fethiye Escort Datça Escort Samsun Escort Atakum Escort İlkadım Escort Adıyaman Escort Afyonkarahisar Escort Ağrı Escort Aksaray Escort Amasya Escort Ardahan Escort Artvin Escort Aydın Escort Balıkesir Escort Bartın Escort Batman Escort Bayburt Escort Bilecik Escort Bingöl Escort Bitlis Escort Bolu Escort Burdur Escort Çanakkale Escort Çankırı Escort Çorum Escort Denizli Escort Diyarbakır Escort Düzce Escort Edirne Escort Elazığ Escort Erzincan Escort Erzurum Escort Giresun Escort Gümüşhane Escort Hakkari Escort Hatay Escort Iğdır Escort Isparta Escort Kahramanmaraş Escort Karabük Escort Karaman Escort Kars Escort Kastamonu Escort Kırıkkale Escort Kırklareli Escort Kırşehir Escort Kilis Escort Konya Escort Kütahya Escort Mardin Escort Muş Escort Nevşehir Escort Niğde Escort Ordu Escort Osmaniye Escort Rize Escort Sakarya Escort Siirt Escort Sinop Escort Sivas Escort Şanlıurfa Escort Şırnak Escort Tekirdağ Escort Tokat Escort Trabzon Escort Tunceli Escort Uşak Escort Van Escort Yalova Escort Yozgat Escort Zonguldak Escort
Antalya Escort Kumluca Escort Konyaaltı Escort Manavgat Escort Muratpaşa Escort Kaş Escort Alanya Escort Kemer Escort aksu escort Döşemealtı Escort kepez escort demre escort elmalı escort finike escort gazipaşa escort korkuteli escort serik escort
izmir escort aliağa escort balçova escort bayindir escort bayraklı escort bergama escort beydağ escort bornova escort buca escort çeşme escort çiğli escort dikili escort foça escort gaziemir escort güzelbahçe escort karabağlar escort karşıyaka escort kemalpaşa escort kınık escort kiraz escort konak escort menderes escort menemen escort narlıdere escort ödemiş escort seferihisar escort selçuk escort tire escort torbalı escort urla escort alsancak escort
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.